KURTULUŞ SAVAŞI SADECE BİR TÜRK-YUNAN SAVAŞI MI? GİZLİ ANLAŞMALAR VE SEVR HAKKINDA

Kurtuluş Savaşı'nın bir Türk-Yunan Savaşı olduğu D Idris Küçükömer: "Kurtuluş Savaşı... Yunanlılara karşı bir savaştır... İstiklal Savaşı Yunanlılara karşı kazanılmıştır." (Bütün Eserleri, 5.C., s.107, 122)8 4) İngilizlerin Filistin-Suriye cephesindeki saldırı öncesi hazırlıklarını ikinci Bölümde görmüştük; Kut Savaşı'nda yenilen General Tavvshend, 13.781 askeriyle beraber teslim olmak zorunda kalınca, Irak cephesinde de geniş hazırlıklara girişirler: Demiryolu Kut'a kadar uzatılır, Basra'ya büyük gemilerin yanaşabileceği bir rıhtım yapılır, dere taşıtları ve harp filotillası güçlendirilir, etlik hayvan, tavuk ve yem çiftlikleri kurulur, ordu mevcudu 250.000 kişiye yükseltilir. Bu sırada Türk ordusu, bölgede süregelen açlık yüzünden günde yarım tayınla yetinmektedir, mevcudu da 50 000 kişidir. (F.Belen, 20.Yüzyılda Osmanlı Devleti, s.303-304, 326-327) Mekke Emiri Hüseyin, 11 Mart 1917'de Bağdat'ı eline geçiren General Mod'a, 'Bağdat'ı Tura-nilerden (Türklerden) kurtardığı için Allah'a şükrettiğini, ingilizlerin başarılarına duacı bulunduğunu' bildirecektir, (a.g.e., s.320) 5) Yenilgide, rakam eksikliği, ulaşım güçlüğü ve ekonomik yetersizlik kadar, savaşın genel yönetiminde meydana getirilen yanlışlıklar da etken olmuştur: Sarıkamış taarruzu, Kanal seferi, Makedonya ve Galiçya'ya asker yollanması, Kafkas seferi, İran seferi, onun yüzünden Bağdat'ın, Bağdat'ı geri almak isterken Filistin'in elden çıkması vb... 6) Aynı gerçeği, anılarında L.George de belirtmiştir [özet]: Türk orduları, üç harp yılı boyunca, eş koşullar altında, bizi arka arkaya yendikten sonrasında, sadece ezici sayıdaki kuvvetlerimize yenil' diler...' (Aktaran H.Bayur, Hayatı ve Eseri, s.312) 7) Mondros Mütarekesiyle süregelen sürecin askeri, siyasi, sosyal, birçok yönleri vardır. Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele deyimleri, bu sürecin tüm yanlarını kapsayan genel adlardır. Bu sürecin askeri yönü ise, çoğu zaman bağımsızlık Savaşı diye anılıyor. 8) l'.Küçükömer'i, diğerlerinden ayırdığımı derhal belirtmeliyim. O da gerçeklere aykırı iddialarda bulunuyor fakat maksatlı değil. 430 D F.Başkaya: "Emperyalizmin genel çıkarları ve emperyalistler arası çelişkiler, (.Emperyalist Savaş'ın, bir Türk-Yunan savaşı biçiminde sürmesine sebep oldu..." (Paradigmanın İflası, s.33) a K.Mısıroğlu: "Yakın tarihimizde Milli Mücadele ismi verilen Türk-Yunan muharebesi..." (Osmanoğulları'mn Dramı, s.79) • Kurtuluş Savaşı'nı bütünüyle kavramak için pek fazlaca deposu incelemek gerekiyor.9 Ama bu harpte kimlerin taraf bulunduğunu tespit etmek için tüm kaynakları taramak koşul değil, ancak Sevres periyodunu anımsamak ve Andlaşmanın birtakım hükümlerine şu şekildeki bir göz atmak bile yeter. Sevres dönemi ile alakalı bilgiler ile Sev-res'in tam metni, gizli saklı de değildir, senelerce ilkin yayımlandı.10 Önce, Sevres'le noktalanan sürecin aşamalarını özetlemek gerekirse görelim. * 6-1-1-1. Birinci Dünya Savaşı öncesi gizli saklı anlaşmalar Emperyalist devletler, Birinci Dünya Savaşı'nın patlamasından ilkin, Osmanlı Devletini paylaşmak için aralarında birçok antak kalma yapmışlardır. Bu paylaşmaya İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, Almanya, hatta Avusturya katılmıştır. Bu anlaşmalar periyodunun başlaması, şu şekildeki özetlenebilir: İngiltere, sömürge yarışını boşlamak için 1904 senesinde Fransa, 1907'de de İran'ı paylaşmak için Rusya ile anlaşır. Sıra Osmanlı Devleti'nin paylaşılmasına gelir. H.Bayur, Türk İnkılabı Tarihi'nin 2. cildinin 3. kısmını, bu paylaşma görüşmelerine ve anlaşmalarına ayırmıştır. Belgeler gösteriyor ki emperyalistler, Dünya Savaşı çıkmadan ilkin, 'Doğu Sorunu'nu yahut 'Hasta Adamın mirasını bölüşmeyi' kendi aralarında çözümlemiş, ekonomik nüfuz bölgelerini belirlemiş,11 bir tek 9) D.v.Mikusch, Kurtuluş Savaşı için şu şekildeki diyor:" Aynı anda dört topla birden -Avrupa, Rusya, Asya ve İslamiyetle- oynanan karmaşa politik-diplomatik bir oyun." (Gazi M.Kemal, s.307) Gerçekten, birçok cephesi ve'aşaması olan bir tüm. Kaç devlet, kaç sorun, kaç olay, kaç tutku, kaç oyun, kaç çelişki, kaç harp iç içe! Böyle bir bütünün ancak bir cephesine, bir aşamasına bakarak, genelleme oluşturmaya ve kapsamlı yorumlarda bulunmaya kalkanın yanılmama-sı, fazlaca minik bir olasılık. Çeşitli cepheleri ve aşamaları ile alakalı, pek fazlaca belge, inceleme ve anı yayımlandı fakat hiçbiri, bu karmaşa sürecin tüm ayrıntılarını kucaklamıyor. Bu yüzden de, doğru bir değerlendirme yapabilmek için kaynakların bari büyük bir bölümünü incelemek gerekiyor. Bu çabayı herkesten bekleyemeyiz. Ama bu çabayı göstermemiş olanların, kati konuşmaktan ve yargıda bulunmaktan kaçınmalarını beklemek hakkımızdır. 10) Sevres dönemi için: H.Bayur,Türk inkılabı Tarihi, 2.baskı, 1967; Sevres'in tam metni: Nihat Erim, Devletlerarası Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri, 3.525-691(1953). 11) Nüfuz bölgesi kabaca şu idrak etme geliyor: Emperyalist devletler, kendi aralarında, bir cılız devletin topraklarını, ekonomik çıkarlar açısından paylaşıyor ve birbirlerinin bölgelerinde, rekabete girişmeyeceklerini de taahhüt ediyorlar. Böylece bir nüfuz bölgesinde, tüm ekonomik imkân, hak ve imtiyazlardan, bir tek bir devlet yararlanıyor: Madenleri çalıştırma, toprakları değerlendirme, dere ve göllerde ulaşımı sağlama, sulama tesisleri, demiryolu ve liman yapma ve işletme, muhacir getirip yerleştirme vb... Böylece engellemeye uğramadan, bölgesini, rahatlık arasında sömürüyor. ->• 431 Doğu Trakya ve İstanbul ile Boğazlan bir karara bağlayamamışlardır; bu eksikliği de harp arasında giderirler. Söz mevzusu bu ilk anlaşmaları şu şekildeki özetleyebiliriz: 1. Güneydoğu Anadolu, Irak, Arap Yarımadası ve Güney Ege: İngiliz nüfuz bölgesi,12 2. Doğu Anadolu: Rus nüfuz bölgesi,13 3. Antalya ile Muğla'nın şark kısmı: İtalyan nüfuz bölgesi,14 4. Suriye, Lübnan, Kuzey Ege, Zonguldak-Trabzon kıyı şeridi, Sivas'a kadar (Çukurova hariç), Güney Anadolu: Fransız nüfuz bölgesi,15 S.İstanbul- Bağdat demiryolunun iki yanı, Çukurova ve Musul'un batı kesimi: Alman nüfuz bölgesi.16 * 6-1-1-2. Savaş arasında meydana getirilen gizli saklı anlaşmalar Savaş esnasında meydana getirilen gizli saklı anlaşmalarda, hasım cephede yer edinen Almanya dönem dışı bırakılır ve paylaşım, bu duruma gore yenilenir ve geliştirilir: 1.10 Nisan 1915, İngiliz, Fransız ve Rus anlaşması [İstanbul, Güney Trakya ve Boğazlar Rusya'ya bırakılmış, böylece açıkta kalan bu sorun da çözümlenmiştir]. 2. 26 Nisan 1915, İngiliz, Fransız ve İtalyan anlaşması [Savaşa girmesine karşılık, 12 Ada kesin olarak İtalya'ya verilmiş, eskiden beri istediği Antalya ve çevresinde adil -yani daha geniş- bir pay ayrılması kabul edilmiştir]. 3. 3 Ocak 1916 ve 16 Mayıs 1916, Fransız, Rus ve İngiliz anlaşması [Almanya karşı cephede yer aldığı için Çukurova Fransa'ya bırakılmıştır]. Osmanlı Devleti, bu tür anlaşmaların kimini kabul etmek zorunda kalmış, kimini de bilmezlikten gelmiştir. Bazı emperyalist devletlerin, nüfuz bölgelerini, zamanla, kendi topraklarına katmayı tasarladıkları da anlaşılmaktadır. (H.Bayur, Türk inkılabı Tarihi, 2.C., 3.kısım, s.85-93, 141, 144, 475-479) 12) H.Bayur, Türk İnkılabı Tarihi, 2.C., 3.kısım, s.6, 191-206, 333-372, 396- 412, 470 vd.; O.Olcay, Sevres Andlaşmasına Doğru, s.XII. 13) H.Bayur, Türk İnkılabı Tarihi, 2.C., S.kıstm, s.10, 18-22, 80, 96-103, 108-140, 169-177, 433-437, 467 vd.; O.Olcay, Sevres Andlaşmasına Doğru, s.XII. 14) H.Bayur, Türk inkılabı Tarihi, 2.C., S.kısım, s.232-233, 393-394, 456- 465, 473; O.Olcay, Sevres Andlaşmasına Doğru, s.XIV. ingiliz Dışişleri Bakanı Balfour'un, Nisan 1917'de, İtalyan B.Elçisine yollamış olduğu mektuptan: "italya'nın, Akdeniz tarımını uygulamakta usta, geniş bir nüfus fazlası vardır. Bu insanlar, Güneybatı Anadolu'da, gereksinmelerine fazlaca müsait bir toprak ve iklim bulacaklardır... italya'nın amacı sömürücülükse, bu alandan daha müsait yer, dünyanın hiç bir köşesinde bulunmaz." (M.L.Smith, Anadolu Üzerindeki Göz, s.83 ve 4/16 sayılı dipnot; ek olarak, s.94 vd.) 15) H.Bayur, Türk inkılabı tarihi, 2.C., 3-kısım, s.6, 13, 223, 288- 298,327,412-445, 469; O.Olcay, Sevres Andlaşmasına Doğru, s.XIII vd., Filistin için: s.XX, XLVIII vd., 16) H.Bayur, Türk inkılabı Tarihi, 2.C., S.kısım, s.6, 13, 41, 85 -102, 125- 129, 139, 151-153, 280-287, 302-306, 328-330, 384, 396-410, 437- 444, 448-455, 460, 472; kitabın sonunda, nüfuz bölgelerini yayınlayan detaylı bir harita da var. 432 4. 21 Nisan 1916, İngiltere, Fransa ve İtalya anlaşması [Rusya'nın da kabul etmesi koşuluyla, İtalya'nın İzmir ve çevresini topraklarına katması ve Marmara'nın güneyini ile Konya çevresini, nüfuz bölgesi olarak kullanması uygun görülmüştür. Devrimden dolayı Rusya'nın kabulü gerçekleşmeyince, İngiltere anlaşmanın geçersizliğini bildirecek, İtalya ise geçerli olduğunda ısrar edecektir. Sorun tartışmalı olarak kalır.].17 5. 26 Nisan-30 Mayıs 1916, İngiliz, Fransız ve Rus anlaşması [Doğu Anadolu üçü arasında, Suriye ise Fransa ile İngiltere arasında, daha ayrıntılı olarak paylaştırılır].18 Savaş öncesinde ve harp esnasında meydana getirilen bu anlaşmalar, Müttefiklerin, harp sonrası ile alakalı niyetlerini yayınlayan somut belgelerdir.19 * 6-1-1-3. Mondros Mütareke Anlaşması Mondros Anlaşması, bu niyetlerin gerçekleştirilmesini kolaylaştırıcı hükümler içerecek şekilde düzenlenir:20 1. 5.madde: Ordunun hemen terhisi, 2. 6.madde: Bütün harp gemilerinin teslim edilmesi, 3. 7.madde: Müttefiklerin herhangi bir stratejik noktayı işgale yetkili olması, 4. 10.madde: Toros tünellerinin Müttefiklerce işgali, 5. 12.madde: Haberleşmenin denetlenmesi, 6. 15.madde: Demiryollarının Müttefiklerce işletilmesi, 7. 16.madde: Kilikya'daki (Çukurova) Türk kuvvetlerinin geri çekilmesi, 8. 20.madde: Silah, mühimmat ve taşıtlar ile alakalı verilecek emirlere uyulması, 9. 24.madde: Altı Doğu ilinde21 kargaşalık çıkmış olduğu takdirde, bu illerin işgal edileceği. 17) Jeschke, ing.Belgeleri, s.60 ve 208; M.L.Smith, Anadolu Üzerindeki Göz, s.80 dv.; O.Olcay, Sevres Andlaşmasına Doğru, s.XXXV. Bu payın, İngiltere, Amerika ve Fransa'nın sonucu ile Yunanistan'a verilişinin öyküsünü, Üçüncü Bölümde görmüştük. 18) Sovyetlerin, bu gizli saklı anlaşmaları reddetmeleri üzerine, Rusya'nın Doğu Anadolu bölgesindeki oranı da, Fransa, İngiltere, Ermenistan ve Kürdistan içinde bölüştürülecek, istanbul ve Çanakkale için yeni bir diyet düzenlenecek, Doğu Trakya Yunanistan'a verilecektir. 19) Tamamı için: Adamov, Anadolu'nun Taksimi Planı (bütünü bu mevzuyla alakalı); LEvvans, Türkiye'nin Paylaşılması, s.27, 54, 57, 59, 62-64, 721 dipnot; Jeschke, ing.Belgeleri, s.207- 220; D.VValder, Çanakkale Olayı, s.79 vd.; A.Toynbee, Türkiye, s.87 vd.; TIH, Mondros, s.6; H.Bayur, Türk inkılabı Tarihi, 3.C., 1.kısım, s.462 vd.; 3.C., 2.kısım, s.112 vd. (ek olarak 1 no.lu harita), 125, 150-157, 192 vd. (ek olarak 2 no.lu harita), 270-273; 3.C., S.kısım, s.513; 3.C., 4.kısım, s.1-32; O.Olcay, Sevres Andlaşmasına Doğru, s.XXXIIXXXVIII, LIV- LXVI; Ö.Kürkçüoğlu, Türk-lngiliz İlişkileri, s.40-44. ingiliz Dışişleri Bakanlığı uzmanları, mütareke anlaşmasında 'belgisiz sözcükler kullanılmasını' öneri etmişler. (S.R.Sonyel, Dış Politika, 1.C., s.15) Anlaşma metni, Amiral Calthorpe ve kurmaylarının, bu tavsiyeyi başarıyla uyguladıklarını kanıtlıyor. 21) Anlaşmanın İngilizce metninde "altı Ermeni vilayeti" denilmektedir. 433 Böylece ordu tasfiye edilecek, efkarı umumiye ve ulaşım kontrol dibine alınacak ve İngiltere, Fransa, birazcık geç de olsa İtalya, nüfuz bölgelerine bir an ilkin başat olmak için harekete geçeceklerdir.22 Yunanistan'ın İzmir'e çıkarılması da, bu emperyalist sürecin bir aşamasıdır. Kendi başına, bağımsız bir olgu değildir. İngilizlerin bu mevzuda güttükleri amaç, Dördüncü Bölümün 'İngilizler' paragrafında açıklanacak. * 6-1-1-4. Sevres Andlaşması ve Üçlü Anlaşma23 ile alakalı görüşmeler 1. Ön görüşmeler (O.Olcay, Sevres Andlaşmasma Doğru, s.XLVI- LXXVI) 2. Birinci Londra Konferansı, 12 Şubat-10 Nisan 1920, 79 oturum (a.g.e., s.1- 443) 3. San Remo Konferansı, 18-26 Nisan 1920, 20 oturum (a.g.e., s.445-586) 4. İkinci Hythe Konferansı, 20 Haziran 1920, 1 oturum (a.g.e., s.587-588) 5. Boulogne Konferansı, 21 Haziran 1920, 1 oturum (a.g.e., s.589-597) 6. Spa Konferansı, 11 Temmuz 1920, 1 oturum (a.g.e., s.595-599) Osman Olcay'ın bu mühim eserinde, laf mevzusu konferansların tutanaklarından başka, alt kurulların hazırladığı yahut alakalı temsilcilerin verdiği tüm yazılar, raporlar, muhtıralar, eskiz ve tasarılar da bulunmaktadır. Hazırlanan Andlaşma ve onun eki durumunda olan Üçlü Anlaşma'da, eski anlaşmalar esas alınmış, açıkta kalan birtakım yerler tekrar paylaşılmış, çıkarlar türlü güvencelere bağlanmıştır. Bu belgeler, bilhassa İngiltere'nin, iyi mi bir Türkiye istediğini ve Türkiye'nin de iyi mi acımasız, çıkarcı ve değişmez bir anlayışın karşısında olduğunu ortaya koymaktadır. Sevres Andlaşması ve Üçlü Anlaşma, işte bu uzun sürecin uğursuz çocuklarıdır. 22) 3 Kasım 1918'de Musul'un, 4 Kasımda Trakya'nın, 6 Kasımda Çanakkale'nin, 9 Kasımda Antakya ve iskenderun'un işgaline başlanır; 13 Kasımda, İstanbul ve Süleymaniye (Musul) işgal edilir; 24 Kasımda, bir İtalyan kruvazörü Marmaris'e gelir; 30 Kasımda, Musul'un işgali tamamlanır; 11 Aralıkta Dörtyol, 17 Aralıkta Mersin ve Ceyhan,, 21 Aralıkta Adana, 27 Aralıkta Pozantı işgal edilir. İlk iki ay arasında, hangi devletin telaşla, nereyi işgal ettiğini yahut işgale hazırlandığını, nüfuz yerleri anlaşmalarına bakarak, kolayca kestirebilirsiniz. 23) Üçlü Anlaşma (Accord Tripartite/ Tripartite Agreement), en son San Remo'da görüşülmüş ve kararlaştırılmıştır. Görüşmeye katılan başlıca yetkililer: ingiltere adına Başbakan L.George ve Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Fransa adına Başbakan Millerand, italya adına Başbakan Mitti. Üçlü Anlaşma, 3 Ocak 1916 ve 16 Mayıs 1916 tarihindeki Sykes-Picot anlaşmalarının geliştirilmiş şeklidir ve nüfuz yerleri, onlara atıf yapılarak düzenlenmektedir. 10 madde. Giriş bölümünde, amacın, Osmanlı Devletine ve yeni kurulacak Kürdistan'a yardım etmek (!) olduğu açıklanıyor. 8. maddeye gore, nüfuz bölgelerinde asker bulunduracaklar ve birliklerini, sadece ortak bir karara vardıktan sonrasında çekecekler. Süre belirtilmemiş. Anlaşma, Sevres ile beraber, istanbul yönetimine bildiri edilecektir. (Jeschke, ing.Belgeleri, s.207 vd.; H.Bayur, Türk Devletinin Dış Siyasası, s.13; S.R.Sonyel, Dış Politika, 2.C., s.78, 137, 168, 208, 211; son görüşmenin raporu ve Üçlü Anlaşma'nın metni için, O.Olcay, Sevres Andlaşmasma Doğru, s.534-538, 542-545) 434 * 6-1-1-5. Sevres Andlaşması24 Sevres'in emperyalist ve intikamcı niteliğini iyi algılamak için tamamını oku-rnak gerek. Kısıtlayıcı, yasaklayıcı, tehdit edici, sömürgen, şaşırtıcı pek fazlaca maddesi var. Bazı genel hükümlerini görelim: a Andlaşma, Müttefiklerin istediği benzer biçimde uygulanmazsa, İstanbul, Osmanlı yönetiminden geri alınacak (m.36).25 D Doğu Trakya (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Gelibolu), Gökçeada, Bozcaada Yunanistan'a verilecek; İzmir bölgesi (İzmir, Kuşadası, Tire, Ödemiş, Manisa'nın batısı, Akhisar, Kırkağaç, Soma, Foça, Ayvalık, Burhaniye) Osmanlı egemenliği altında duracak fakat bu hakkı Yunanistan kullanacak; mahalli yönetim, beş sene sonrasında, Milletler Cemiyeti'nden, bu bölgenin Yunanistan'a bağlanmasını isteyebilecek; isteğin müsait görülmesi halinde, Türkiye, bu topraklar üstündeki haklarından vaz geçeceğini evvel kabul edecek (m. 84-87, m.65-83).26 a Kuzeydoğuda, 1914'ten önceki sınır geçerli olacak, Artvin, Erzurum'un kuzeydoğusu ve İğdır'a kadar Kars, Türkiye haricinde duracak (m.27/4)27 a Doğu Anadolu'da, Ermenistan28 ve aşamalı olarak Kürdistan29 kurulacak (m.88- 93, m.62-64). 24) Senegalli Prof. T.Diallo diyor ki: "Mondros Mütarekesi ve Sevres Andlaşması, emperyalizmin [Türkiye'ye] reel yerleşmesinin temelleridir. Emperyalizm, soyut ve belgisiz bir kavram olmaktan çıkarak, somut, reel bir olgu haline dönüşür." (Atatürk'ün Düşünce ve Uygulamalarının Evrensel Boyutları, Uluslararası Sempozyum (1981), s.199; [bundan sonra 'Sempozyum l' olarak anılacak] 2.5) Sevres Andlaşması dikkatle incelenirse görülür ki artık İstanbul'un, bağımsız bir devletin başkenti olma niteliği kalmamıştır. Çünkü müddetsiz işgal ve kontrol altında olacaktır. Andlaşmaya gore İstanbul'da şu otoriteler bulunacak: ingiliz, Fransız ye italyan Siyasi Temsilcilikleri, Boğazlar Kurulu, Maliye Kurulu, Osmanlı Borçları yönetimi, İşgal Kuvvetleri Komutanlıkları, işgal birlikleri, Müttefikler-Arası Kara, Deniz, Hava Denetleme Kurulları ve Padişah ile Osmanlı hükümeti! işgal kuvvetlerinin ve kurulların giderlerini de, Osmanlı Devleti karşılayacak. Bu zaman arasında Yunanistan, izmir bölgesinde asker bulundurabilecek; gümrük kurabilecek; bu bölgede oturanlar, Yunan uyruğu sayılacak; bölgede Yunan anayasası geçerli olacak. Eğer Sevres yürürlüğe girseydi, Yunanistan, Ege'de Salihli'den, Trakya'da Çatalca'dan başlayacaktı. 27) Sevres'den de ilkin, Artvin, ingilizler tarafınca Gürcülere, Erzurum'un kuzeydoğusu ve İğdır'a kadar Kars ise Ermenilere verilmiştir. (K.Karabekir, bağımsızlık Harbimiz, s.590; TİH, Mondros, s. 164) Başkan VVilson'un çizdiği haritaya gore Ermenistan, bugünkü Rize, Trabzon, Giresun'un bir kısmı, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan'ın bir kısmı, Erzurum, Muş, Ağrı, Bitlis ve Siirt'in bir kısmı ile 1914 sınırları haricinde kalan Erzurum'un şimal doğusu ile Kars'ı ve Rus Ermenista-nı'ndaki eski illeri kapsıyor. Ermenistan'a bitişik tüm Osmanlı toprakları da, askersizleştirilecek (m.89). Fırat'ın doğusu, Ermenistan'ın güneyi ve bu andlaşma ile saptanmış Suriye ve Irak sınırlarının kuzeyindeki bölge, ilk aşamada özerk olacak, bunun esaslarını ve kati sınırlarını, ingiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerden oluşan bir heyet kararlaştıracak. Özerk yönetim, bir sene sonrasında istiklal için Milletler Cemiyetine başvurabilecek. Türkiye, kararı kabul edeceğini evvel taahhüt edecek. 435 ü Güneyde, Ceyhan, Osmaniye, Dörtyol, İskenderun-Antakya, Maraş'ın güneyi, Gaziantep, Urfa, Mardin, Cizre, Suriye'ye verilecek (m.27). o Osmanlı Devleti, sınırları haricinde kalan bu topraklar üstündeki tüm haklarından vaz geçecek (m.132). D Boğazlar (tüm kıyıları ile Marmara denizi) bölgesi, hususi bütçesi, teşkilatı, bayrağı, polisi olan yarı devlet niteliğindeki bir karma kurulun egemenliğinde olacak (m.37-61 V6178).30 Bu bölgedeki bütün istihkâmlar yıkılacak ve silahsızlandırılacak (m.177). Bu bölgede bulunan ve top ulaşımına elverişli tüm demir ve kara yolları, kullanılmaz hale getirilecek (m.178). Türkiye'nin bu bölgede teisiz-telgraf istasyonu kurması yasak (m.190). Boğazlar Bölgesi, askeri amaçla, bir tek İngiltere, Fransa ve İtalya tarafınca kullanılabilecek (m. 178/3). n Jandarma 35.000, kara kuvveti 15.000 şahıs ile sınırı olan olacak, sadece gönüllüler askere alınacak (m.154, 155, 165). Boğazlar Bölgesindeki Türk jandarması, Müttefikler-Arası İşgal Komutanlı-ğı'na bağlı olacak (m.161). Subaylar ve erlerin sayısı, birliğin bulunmuş olduğu kesimdeki Müslüman olan ve olmayan nüfusla orantılı ve bu oran, polis de ilgilendiriyor olacak, (m. 165, 170). Silah, mühimmat, askeri vasıta ve gereç yapımı, ithali ve ihracı, Müttefikler-Arası Askeri Denetim Kurulu'nun kontrol ve iznine bağlı olacak (m.173 vd.). Zırhlı vasıta ve tank yapımı ve ithali yasak (m.176). Seferberlik yasak (m.162). D Deniz kuvveti kurulması yasak (m. 188). Balıkçılık ve polis hizmeti için en çokca 7 gambot, 6 torpidobot kullanılabilecek (m.181). Öteki tüm askeri gemiler, yok edilecek (m. 184). Yavuz zırhlısı, Müttefiklere teslim edilecek (m.258). Türkiye'nin harp ve denizaltı gemisi yapması ve edinmesi yasak (m.182, 186). Deniz kuvvetlerine alınacak subay ve erlerin sayısı, Müttefikler-Arası Deniz Kuvvetleri Denetleme Kurulu'nca saptanacak (m.188). 30) Kurulun üyeleri: (a) Amerika, ingiltere, Fransa, italya, Japonya, Rusya, (b) Yunanistan, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye; a'ların iki, b'lerin bir oyu var. Üyelerin dokunulmazlıkları olacak. Kurul, Osmanlı Devleti'nden bağımsız olarak çalışacak. Özel polis gücü kurabilecek. Polis amirleri yabancılardan seçilecek. Kapitülasyonlardan yararlanan devletlerin uyrukları, bu bölgede işledikleri suçlardan ötürü Konsolosluk Mahkemelerinde yargılanacak. Vergi ve harçları Kurul toplayacak, lüzumlu görürse yeni vergiler koyabilecek. Kurula bağlı bölge, istanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara'yı kuşatan topraklan kapsamaktadır. Kıyıdan süregelen bu topraklar, muhtelif derinliklerdedir. Müttefiklerin güdümünde bir minik devleti [Boğazlar Bölgesi'ne dahil bazı yerler: Batıda Istıranca'ya, doğuda izmit'e kadar istanbul'un iki yakası, Çekmece, Tekirdağ'ın sahil kısmı, Gelibolu, Çanakkale, Edremit, Erdek, Bandırma, Mudanya, Gemlik, iznik, Kapıdağ Yarımadasının tamamı, Sapanca, Karadeniz'e kadar izmit'in tamamı ve Marmara Adaları] 436 n Hava kuvveti kurulması yasak (m.191-). n Bütün kapitülasyonlar, yararlanacakların sayısı artırılmış olarak sürecek (m.261 vd.). Adalet rejimi, Müttefiklerce tekrar saptanacak (m.137). Soy, din ve dil azınlıkları, bağımsız ve denetimsiz olarak, diledikleri kadar ilk, orta ve yüksek okul açabilecek ve kendi dillerinde öğrenim yapabilecekler (m.147). a Osmanlı maliyesi, Müttefiklerce seçilecek bir Maliye Kurulu'nun denetimi altında olacak (m.231-260)31 n Mondros Anlaşması'nın, galiplere stratejik yerleri, Doğu illerini, ek olarak Toros Tünellerini işgal ve haberleşmeyi denetleme hakkı veren maddeleri, süresiz olarak yürürlükte duracak (m.206).32 * 6-1-1-6. Üçlü Anlaşma Bu antak kalma ile de, Anadolu'nun kalan bölümünün büyük bir kısmı, nüfuz yerleri olarak, İngiltere, Fransa ve italya içinde paylaştırmaktadır. Bölgeler ile alakalı malumat, dipnottadır.33 31) Kurul, ingiliz, Fransız ve italyan temsilcileri 1le bir Osmanlı temsilcisinden oluşuyor. Osmanlı Devleti'nin bütçesini, bu Kurul hazırlayacak, Parlamento bütçede, Kurulun onaylamadığı değişimler yapamayacak. Mali kontrol de, bu Kurulun yetkisinde. Devlet, Kurulun izni olmadıkça iç ve dış borçlanmaya başvuramayacak. Tüm kaynak ve gelirler, Kurulun emrinde olacak ve o kullanacak. Bu kaynakların kullanımında şu sıra gözetilecek: Önce Kurul üyelerinin aylıkları, sonrasında bugüne kadarki işgal giderleri ile yeni işgal kuvvetlerinin olağan giderleri vb... 32) Suriye, Irak, Filistin, ilerde belirlenecek mandaterlerin yönetimi dibine girecekler (m.94-97); Irak ve Filistin İngiliz, Suriye [ve Lübnan] Fransız mandası olur. (D.VValder, Çanakkale Olayı, s.102 vd.) ingiliz nüfuz bölgesi: Mardin'in doğusu, Hakkari, Şırnak, Siirt, Bitlis ile Van'ın cenup kesimleri (İngiltere, Lozan'dan sonrasında bile, Nasturileri ileri sürerek, Hakkari'yi, işgali altındaki Irak'a katmak isteyecektir: Ö.Kürkçüoğlu, s.282). Fransız nüfuz bölgesi: Sivas, Kayseri'nin doğusu, Malatya, Elazığ, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep'in, Maraş'ın ve Urfa'nın kuzeyi, Mardin'in batısı, Kilis, Adana, Mersin'in şark kesimi. İtalyan nüfuz bölgesi: Fransa ile beraber Karadeniz Ereğlisi, Kayseri'nin batısı, Nevşehir'in güneyi, Konya'nın büyük kısmı, Mersin'in batısı, Antalya, Muğla, Aydın'ın güneyi, Denizli, Burdur, İsparta, Uşak, Afyon'un batısı, Manisa ve Balıkesir'in doğusu, Kütahya, Bursa'nın güneyi. Osmanlı Devletinin egemenliğinde kalan iller: Bolu, Adapazarı, Zonguldak, Kastamonu, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun'un batısı, Amasya, Tokat'ın kuzeyi, Ermenistan ile Fransız nüfuz bölgesi içinde kalan ve Elazığ'ın kuzeyine uzanan bir koridor (Ş.Karahisar, Refahiye, Kemah, Çemişkezek, Pertek, Palu, Çapukçur, Kıği kesimi), Yozgat, Çorum, Çankırı, Kırşehir, Ankara, Nevşehir'in ve Konya'nın kuzeyi, Afyon'un doğusu, Eskişehir, Bursa'nın doğusu ve Bilecik. ' Bugünkü Türkiye'nin ortalama dörtte birine sıkıştırılmış, bağımsız bir devlete has pek fazlaca yetkisi ya kısıtlanmış, ya kaldırılmış, topraklarının altı da, üzeri de yağmalanmış, kolu kanadı budanmış, ulusal bir ordudan yoksun, devamlı kontrol altonda tutulacak bir devletçik! Bazılarının savunduğu Sevres Andlaşması ve onun eki olan Üçlü Anlaşma, işte bu. Yetmiş yedi sene önceki ordusuz, harp bitkini, fakir ve 12 milyon sözü geçen Türkiye bile bu tarz şeyleri kabul etmemiş ve yırtmıştı. 437 * 6-1-1-7. Bu sürecin kısa bir değerlendirmesi • Savaş öncesi ve harp içi anlaşmalar ile Sevres Barış Andlaşması ve Üçlü Anlaşma'nın emperyalist nitelikleri, ortada. Bunları görüşüp hazırlayan başlıca üç devlet İngiltere, Fransa ve İtalya'dır. • Mütareke anlaşmasını çiğneyerek, Batum'u, Kars'ı, Musul'u, Güney Doğu Anadolu'yu, Antakya'yı, İskenderun'u, Adana'yı, Mersin'i, Urfa'yı, Gaziantep'i, Ma-raş'ı, Konya'yı, Antalya'yı, Muğla'yı, Trakya'yı, Gelibolu'yu, Çanakkale'yi, İzmit'i ve İstanbul'u işgal eden de bu üç devlettir. Herhalde buralarda Nuh'un Gemisi'ni yahut Midas'ın hazinesini aramıyorlardı.34 • Üstelik Fransa, çıkarlarını ve kendisine ayrılan nüfuz bölgelerini korumak için silaha da sarılmıştır. • Yunan ordusunun İzmir'e, kendi başına almış olduğu bir kararla çıkmadığını, onu İzmir'i işgalle görevlendirenlerin, İngiltere, Fransa ve Amerika bulunduğunu da görmüştük.35 • Her antak kalma, en azından iki taraf içinde yapılır. Karşı tarafı gerçekleştiren ve bundan dolayı öneri icra eden da, Türk tekliflerini kabul yahut reddeden de, her vakit İngiltere, Fransa ve İtalya'dır. • İstanbul yönetimini, bu andlaşmayı kabule zorlayan da, Ankara'yı ikna etmesi için sıkıştıran da, başta İngiltere olmak suretiyle yeniden bu üç devlettir. • Ufak tefek tavizler vererek Sevres'in esas hükümlerini koruyabilmek için 1921 Şubatında Londra Konferansını toplayan, 1921 Haziranında arabulucu rolüne giren, Mart 1922 mütareke ve sulh teklifini hazırlayanlar da bunlardır. • Bir taraftan kendileri kan dökerlerken (bilhassa Fransa), bir taraftan Kuva-yı Milliye'yi ezsin diye İstanbul yönetimini özendiren ve destekleyen, bir taraftan da, Ermenileri silahlandıran,36 21 Haziran 1920'de ve 1921 Londra Konferansı esnasında, Yunan ordusuna, Sevres'i Ankara'ya tabanca diretmesiyle kabul ettirmek görevini verenler de bunlardır.37 34) Bir yıla yakın kuşatma allında kalan Antep, 9 Şubat günü, bilhassa açlık yüzünden teslim olur. 7.000 şehit verilmiş, 10.000'e yakın bina yanmış ve yıkılmıştır. Teslim raporuna Fransızlar, 'Antep'in Fransız mandası dibine girdiği' kaydını eklerler. İşgal komutanı, durumu donanmasına de şu şekildeki açıklar: "...Antep savaş esiri olmuş ve Fransa mandasını aleni surette tanımıştır." (H.Saral-T.Saral, Vatan Nasıl Kurtarıldı, s.341- 344) 35) Tahta geri dönen Kral Kostantin bile.Yunan birliklerine gönderilmiş olduğu tebliğlerde, "Anadolu'daki Müttefik Kuvvetleri" deyimini kullanır. (D.VValder, Çanakkale Olayı, s.125) 36) Doğudaki Ermenilere 25.000 tabanca verdiklerini daha ilkin belirtmiştim, ingilizler, aynı işi Güneyde de yapmışlar (H.Saral-T.Saral, s.260), ek olarak Kürtleri ve Arapları da silahlandırmış ve kullanmışlardır. Bu kesimde, Türkçe konuşulmasını da yasaklarlar. (TIH, Mondros, s.131, 132, 136) Fransızlar da Ermenileri ve Süryanileri silahlandırmışlardır. (İ.Özçelik, Milli Mücade-le'de Güney Cephesi -Urfa, s.367) 37) David Walder diyor ki: "[Bu durum] Müttefikleri, isteklerini zorla kabul ettirmeye kadar vardıracaktı ve bunu da meydana getirecek benzer biçimde gözüken yalnız ordu vardı: Yunan ordusu... Müttefikler girişecekleri son aşama pis ve karanlık işlerini yaptırmak için bu ulusu ve ordusunu seçtiler." (Çanakkale Olayı, s. 105) -» 438 • Türkiye'yi, Mudanya Mütareke görüşmelerine de, Lozan Konferasına da çağıran bu devletlerdir. • Türk zaferinin sonunda, Mudanya görüşmelerinde de, Lozan'da da karşımızda, yeniden ve yeniden ve yeniden bu kenetlenmiş üç devlet vardır. • Kısacası, her aşamada, reel ve devamlı muhataplarımız, işin aslolan sahipleri, başta İngiltere olmak suretiyle, bu üç devlettir. Hiçbir aşamada kenara çekilmemiş, aradan çıkmamışlardır. Öyle olmasa, bizi Yunanlılarla başbaşa bırakır, askerlerini ve donanmalarını alıp giderlerdi. Oysa, sonuna kadar olayın arasında kalmış, İstanbul ve Çanakkale'yi işgallerinde tutmuş, İstanbul'da polisi yönetmiş, Anadolu'ya geçişi denetlemiş, sıkıyönetimi ve tutuklamaları sürdürmüş, Trakya ve İstanbul-İzmit demiryollarını işletmiş, İstanbul yönetimini yönlendirmekten bir an bile uzak kalmamışlardır.38 1922 Eylülünde, Türklerle savaşmak için İngiltere'nin Çanakkale'ye yığdığı kuvvetler içinde, başlarda Fransız ve İtalyan birlikleri de yer alıyorlardı.39 • Ve bu üç devlet, Sevres Andlaşmasına ve Üçlü Anlaşmaya, niçin bu kadar ehemmiyet verdiler, korumak için niçin kan döktüler ve dökülmesini teşvik ettiler? Neden Sevres'den vaz geçip de hakça bir barışa senelerce yanaşmadılar? Sevres'e inatla niçin sarıldılar? İş olsun diye mi? Sevres'i yumuşatmayı önerirlerken, niçin bir tek Yunan çıkarlarından taviz verdiler de kendi çıkarlarını görüşmeye bile yanaşmadılar? Bu üçlünün Türkiye için hazırlayıp uygulamaya koyduğu Sevres Andlaş-ması ve Üçlü Anlaşma, hepimiz sırf Yunanlıları yendik diye mi suya düştü? Bu somut gerçekler apaçık ortada dururken, işin sahibi ve takip edeni olan bu üç devleti ve olayın öncesini bir yana sıyırıp, Kurtuluş Savaşı'nın bir Türk-Yunan savaşı bulunduğunu ileri sürmenin, gerçekle de, bilimsellikle de, ciddilikle de, sağduyuyla da bir ilgisi yoktur! Eğer bu sürecin askeri yanı, bir tek Türkler ve Yunanlılar arasındaki savaşlardan ibaret olsaydı bile, yeniden bu karmaşa süreç Türk-Yunan savaşı diye niteleneÜstelik ingiltere, 1920 Haziranında, Yunanlılara, askeri ve donanmasıyla destek olacak ve sonrasında da Yunan ordusunu kullanmaya devam edecektir! Belgelerini, beraber göreceğiz. 38) Kurtuluş Savaşı'nın başından sonuna kadar, Sevres'e ve Üçlü Anlaşmaya haiz çıkan, onları korumak için yoğun ve devamlı gayret harcayan, bu emperyalist belgeleri kabul etmeyen Ankara yönetimini ezmek için aleni yahut kapalı, direkt yahut endirekt birçok yollara başvuran başlıca devlet, ingiltere'dir. Bunu algılamak için bilim adamı olmak da gerekmez. Önyargısız bir sağduyu, hafif bir dikkat ve Rıchter ölçeği ile bir buçuk şiddetinde bir malumat yeter de artar bile. 39) Yunanistan, rolüyle yetinmeyip, bu büyük ve kanlı oyuna, kendi adına birtakım görüntüler eklemek hülyasına tutulmuş bir figüran, emperyalistliğe heveslenmiş minik bir devlettir. Venizelos şu şekildeki yazıyor: "L.George'a, 'Kemal ordusunu ordumuzla ezeceğimi... Yunanistan'ın bu iş için Müttefiklerden hiç bir yardım istemediğini' söyledim." (H.Bayur, Türkiye Devletinin Dış Siyasası, s.49) Yunanlı yazar A.A.Pallis, felakete uğradıktan sonrasında yazdığı kitabında ingilizlere, "bizi niçin durdurmadınız!" diye çatıyor! (Yunanlıların Anadolu Macerası, s.68) Siz niye durmadınız Kir Pallis? 439 mezdi. Kaldı ki sıcak harp bile bir tek Türkler ile Yunanlılar arasındaki savaşlardan ibaret değildir. Olmadığını göreceğiz.

(Vahdettin, M. Kemal Ve Milli Mücadele - Turgut Özakman alıntılanan kısımlar sayfasıyla yukarıda verilmiştir!)



Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Sponsor