ATATÜRK'ÜN HİTLER, STALİN VE MUSSOLİNİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ
ATATÜRK’ÜN HİTLER HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ Atatürk, Hitler’in gerçek bir başarıya ulaşabileceğine inanmazdı ve durmadan yeni sorunlar ortaya atmasının kendisini bir gün yıkıma götürebileceğini söylerdi. Bununla birlikte, Versailles Antlaşmasının kısıtlayıcı hükümlerini ortadan kaldırmak yolundaki çabalarını, Avusturya’yı Almanya ile birleştirmek istemesini doğal bulurdu. İki ülkede de aynı ulus aynı dili konuşuyordu ve Viyana’nın Germen İmparatorluğunun başkenti olduğu sıralarda ortak bir yaşantıları olmuştu. Çekoslovakya’nın sınırları üzerinde yaşayan ve Südet diye anılan Almanlar’ın geleceği konusu ortaya çıktığı zaman Atatürk çok hastaydı ve eski tertip sofra kurulmuyordu, bu konudaki düşüncelerini öğrenmek fırsatını elde edemedim. Atatürk, Hitler’in tutumunun Genel Savaşı yakınlaştırdığını görmüştür. Ancak o yoldaki başlıca adımlar, yani Almanya’nın Çekoslovakya’ya ve İtalya’nın Arnavutluk’a el koymaları onun ölümünden sonra olmuştur. Almanya’da Hitler’in yaratarak geliştirmekte olduğu Nazilik de faşizmin bir başka, büyük ve tehlikeli benzeridir. Hitler bir ırkçıdır. Dikkat buyurunuz, milliyetçi demiyorum, ırkçı diyorum. Alman ırkını en üstün ırk olarak gören bir mecnundur. Tekmil Alman gençliğini peşine takmış, onlara bu ideali aşılamıştır. (...) Şunu da hemen ilâve edeyim ki ne faşizm ne de Nazizm’in sonu yoktur. Ben belki bunu görecek kadar yaşayacak değilim. (…) Bu işin sonu savaştır. Ve bu savaşın sonunda ne faşizmin ne de Nazizm’in ayakta kalabilmesine olanak görüyorum.” MUSSOLİNİ HAKKINDA "Dünyanın bugünkü durumu hiç de parlak görünmüyor. Her ülke, gençliğini bir başka ideolojiye sahip olarak yetiştirmeye gayret içinde. İtalya faşizan ideolojisine dört elle sarılmış. Bu ülkenin diktatörü olan Mussolini ülkesini sekiz milyon faşist gencin süngüsü üzerinde yaşadığını haykırıp duruyor. İtalya gençlerine kara gömlekler giydirerek çoktan tarihe gömülmüş bulunan Roma İmparatorluğunu yeniden kurmaya bu şartlandırılmış gençlere aşılamağa çalışıyor. Kaynak: Sabiha Gökçen, Atatürk`ün izinde bir ömür böyle geçti, İstanbul, 1982, S. 155 STALİN HAKKINDA
“Moskova'daki o adama, Stalin midir ne Allah'ın belası ise, o adama söyleyin, biz Türkler asırlarca Rusya'nın göbeğinde rakı içmiş bir milletiz, gerekirse gene de içmesini biliriz." ... S. Eriş Ülger'in Truva Yayınlarından Çıkan Avrupa Basınında Atatürk ve Zafere Giden Yol Kitabı ‘Sizin Cumhurbaşkanınız, aynı zamanda önderiniz midir?’ Cevap, ‘Hayır’. Atatürk soruyor; ‘Önderiniz kim?’ Cevap; ‘Stalin’. Atatürk; ‘Öyleyse, o beni kutlayacak. Ben ülkemin hem Cumhurbaşkanı, hem önderiyim. Kalinin değil, bana kutlama mesajını Stalin göndersin’ diyor. (Belgelerdede geçiyor..) S. Eriş Ülger'in Truva Yayınlarından Çıkan Avrupa Basınında Atatürk ve Zafere Giden Yol Kitabı