ATATÜRK 40 BİN ALTIN İDDİASINA CEVAP, VAHDETTİN ATATÜRK'E 40 BİN ALTI VERDİ İDDİASINA CEVAP

ATATÜRK 40 BİN ALTIN İDDİASINA CEVAP, VAHDETTİN ATATÜRK'E 40 BİN ALTI VERDİ İDDİASINA CEVAP

Yalanlardan biri de Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için Anadolu'ya giderken Vahdettin'in Mustafa Kemal Atatürk'e 40.000 altın verdiği iddiasıdır!

Örneğin, Nihal Atsız, "Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa'ya örgüt yapması için 40.000 altın vermiştir. Bu paranın mühim kısmı, eskiden beri beslediği kıymetli yarış atlarını satmak üzere elde edilmiştir." demiştir. Ancak Vahdettin'in at beslediğine ait en küçük bir belge yada malumat yoktur. İyi bir binici olduğu da (bu at besleme hikayesi için) sonradan kurgulanmıştır. Vahdettin'in, Mustafa Kemal Atatürk'e, 40.000 altın verdiği iddiası, Necip Fazıl'dan, Kadir Mısıroğlu'na kadar tüm Vahdettinci yazarların her eliyle sarıldıkları bir yalandır.


Matematik biliminden ve fizik kurallarından habersiz oldukları anlaşılmaktadır. Bu matematik ve Fizik cahili yazarlara Turgut Özakman, "40.000 altının iyi mi taşındığını" sormuştur? Bir altın 7.6 gram olduğuna nazaran 40.000 altın 304 bin gram, kısaca 304 kggram eder. Doğal olarak altınların sandıklara yerleştirilmesi gerekir. Her sandık 50 kggram olsa, 304 kggram altın 6 sandık eder. "Altı sandık dolusu altın saraydan Şişli'deki eve, Şişli'den Galata rıhtımına, rıhtımdan motora, motordan Bandırma gemisine, gemiden Samsun rıhtımına, oradan Mıntıka Palas oteline, oradan Havza'ya, Amasya'ya, Erzincan'a, Sivas'a, Erzurum'a, Kırşehir'e, Kayseri'ye, Ankara'ya iyi mi taşınır? Kimler taşır? Hiç kimsenin alaka ve merakını çekmez, biri bile 'bunlar nedir' diye sormaz mı? Mesela Refet Paşa, K. Karabekir Paşa, Rauf Bey, bu esrarengiz sandıklardan niçin asla laf etmiyorlar? Mustafa Kemal sandıklarda altın bulunduğunu arkadaşlarına söylediyse niçin hiçbiri bugüne dek bu altınlar mevzusuna değinmedi? Neden gerektikçe altınları harcamayıp da ona buna muhtaç oldular?"


Mustafa Kemal Atatürk ve dostlarının yanında üç minik döküntü araba vardır. Sadece 3-4 ferdin binebildiği bu araçlara, ek olarak hususi eşyaların, tüfeklerin ve dosyaların da konulduğu düşünülecek olursa 40 ton, kısaca 6 sandık altın nereye iyi mi konulmuştur? [1]


Bandırma vapurunu arayan İngilizler bu altınları niçin görememiştir? Bandırma vapurunda bulunan 23 kişiden herhangi biri ve ondan sonra Kurtuluş Savaşı süresince Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında yakında yer edinen yüzlerce kişiden hiçbiri niçin bu altınlardan laf etmemiştir?


Mustafa Kemal Atatürk'e verildiği iddia edilen 40.000 altın yalancı tarihçiler tarafınca aleni artırma misali devamlı artırılmış ve en nihayetinde oldukça uçuk bir rakama, 400.000 dibine kadar çıkmıştır.


Mustafa Kemal Atatürk'e Dahiliye Nezareti ödeneğinden 1000 lira ile 23 karargâh çalışanının 3 aylık maaşları, yollukları ve yüzde 50 zam verilmiştir.(Mustafa Kemal Atatürk'ün imzaladığı bu 1000 liralık makbuzun klişesini, eski Dahiliye Nazırı Mehmet Ali yayınlamıştır. Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk'ün bu paranın sarfı ile alakalı telgrafı 28 Mayıs 1919'da Vekiller Heyeti' nde görüşülmüş, gereğine karar verilmiş, karar raporuna yazılmış, kısaca devletin kayıtlarına geçmiştir. ortada gizli saklı saklı hiç bir şey yoktur. )

Ayrıca farklı gereksinimler için de 25.000 lira verilmiştir. (Bu iddia belgelenememiştir.)


Mustafa Kemal Atatürk ve 23 benlik kuruluna verilen bu paranın ne kadar kifayetsiz bulunduğunu idrak etmek için bir misal verelim: 1920'de Sadrazam Damat Ferit, birkaç benlik heyetiyle Paris Barış Görüşmeleri'ne giderken kendisine 70.000 lira verilmiştir. 

Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu'ya geçtikten sonrasında büyük para sıkıntısı çekmiştir.


Örneğin, Erzurum'dan Sivas'a giderken yaşanmış olan para sıkıntısı Binbaşı Süleyman Bey'in verdiği 900 lirayla çözülmüştür. [2]


Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleri de kendi aralarında topladıkları 1000 lirayı Mustafa Kemal Atatürk ve heyetine vermişlerdir.[3] Otomobillerin benzini Sivas-Amerikan okulunca karşılanmıştır. (Mustafa Kemal Atatürk, kendisine ayrılan üç otomobilin Anadolu'da benzini bitince istanbul'dan benzin istemiştir. Bunun üstüne alınan 1000 kggram benzin Samsuna gönderilmemiş yahut gönderilememiştir.)

Sivas Osmanlı Bankası Müdürü'nden 1000 lira ödünç alınmıştır. Hacı Bektaş Dergâhı Şeyhi Cemalettin Efendi de Mustafa Kemal Atatürk'ün heyetine bir miktar yardım yapmıştır.[4]


Mustafa Kemal Atatürk ve heyeti Sivas'tan Ankara'ya hareket ederken tam anlamıyla "yoksulluk" içindedir. Bu yoksulluğu, Mazhar Müfit Kansu, "Bütün paramız, yol için yirmi yumurta, bir okka peynir ve on ekmeğe yettiğinden bu tarz şeyleri aldırdık." diyerek anlatım etmiştir. Ayrıca, aylarca sabahları bir bardak çay ile bir dilim ekmek yediklerini belirten [2] Kansu, "Ekmekçilere bile verecek paramız kalmamıştı... Benim bir kürküm vardı. Erzurumlu Nafiz Bey'e başvuru ederek sattırılmasını rica ettim. Nafiz Bey, 'Ocak ayı içindeyiz, ne giyeceksin?' diye satmamakta ısrar ettiyse de mutlaka kulağıma giremezdi. Aç mı kalacaktık? Nihayet onu da sattık. Kimsede satılacak bir şey kalmadı. Paşa ile bu hususta bir umar bulamayarak, 'Hele sabah olsun' diyerek odalarımıza çekildik. Ankara'ya geldiğimiz vakit derhal yedi gün bizi belediye besledi" diyerek yaşadıkları "yoksulluğu" gözler önüne sermiştir.


Mustafa Kemal Atatürk, Samsun'a çıktıktan yedi buçuk ay sonrasında Ankara'ya vardığında yaşamış olduğu "para sıkıntısından", Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi'nin Ankara tüccarından toplayıp kendisine verdiği 1000 lirayla birazcık olsun kurtulmuştur. [2] Paranın geldiği gün et ve helva ziyafeti verilmesine karar verilmiştir. Her vakit çorba içilmesine alışık olanlar, et yemeği erişince şaşkınlıklarını gizleyememişlerdir. Mustafa Kemal Atatürk, Ankara'da TBMM açılırken yeni sivil elbisesi olmadığı için Erzurum Valisi Münir Bey'in sivil elbiselerini giymiştir. Ancak giysi birazcık üzerinden akar gibidir. İstanbulin denilen uzun ceket birazcık büyük gelmiştir, reye pantolon uzun ve iğreti durmaktadır. En kötüsü de pek sevilmeyen ciğer rengindeki festir.[2]

Mustafa Kemal Atatürk'ün, yeni Türkiye'nin kuruluşlunu simgeleyen TBMM'nin açılışına, "emanet" kıyafetle alınması yaşamış olduğu ekonomik sıkıntının en aleni kanıtlarından biridir. Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mayıs 1920'de Kazım Karabekir'e çekmiş olduğu telgrafta "Elde beş para bulunmadığı malum-u devletleridir. Şimdilik içerde bir kaynak da bulunmuyor" demiştir.[5]


Rauf Orbay anılarında, Mustafa Kemal Atatürk'ün İstanbul'dan hareketinden ilkin kendisine, "Para meselesini ne yapacağız? Girişeceğimiz işlerde şüphesiz ki paraya ihtiyacımız olacak. Fakat biliyorsun bende birazcık para vardı, hepsini Minber (gazetesi) yuttu. Sen de benden değişik değilsin. Aylıklarımızla ne yapabiliriz" söylediğini anlatmıştır. Rauf Orbay bu "para meselesini" Topçuoğlu Nazmi Bey'e açmış, Nazmi Bey de asla tereddüt etmeden Rauf Bey'e 5000 lira vermiştir. Rauf Bey, "Biz Amasya'dan itibaren her işimizi bu para ile gördük. Bu para bitince, Sivas Kongresi'ne giderken Erzurum Müdafaa-i Hukuk Heyeti bizlere bin lira kadar para temin etmişti" diyerek para sıkıntısına dikkat çekmiştir.[1]


Ayrıca Kılıç Ali de, Ali Galip vakasında el koydukları 6000 altını Mustafa Kemal Atatürk'e teslim etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, o para yokluğunda duyduğu sevinci, "Bu oldukça büyük bir para. Bizimkilere o şekildeki ansızın söyleme yüreklerine iner!" diyerek anlatım etmiştir.[1]


Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu'da bir ara konuklarına kahve ikram edemez derecede bedava kalmıştır. Kurtuluş Savaşı'nın hangi ekonomik güçlüklerle kazanıldığını görmek isteyenlerin Mustafa Kemal Atatürk'ün,


Sakarya Savaşı öncesinde 8 Ağustos 1921 tarihinde yayınladığı Tekalif-i Milliye Emirleri'ne bakmalarını öneriyorum: Mustafa Kemal Atatürk, ordunun gereksinimlerini karşılamak için, çarıktan çoraba, iç çamaşırdan iğne ipliğe, ekmekten çiviye kadar her şeyi halktan istemiştir.


Siz tüm bu gerçekleri bir yana bırakarak utanıp sıkılmadan hangi 40.000 altından laf ediyorsunuz? Siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz?


Turgut Özakman'ın söylediği gibi, "İstanbul'dan o denli altınla yola çıktılarsa niçin oradan buradan yardım almak zorunda kalmışlar? Mustafa Kemal ne yapmış oldu o kırk bin yahut yüz binlerce altını? Sakın Samsun'daki otelin bodrumuna yahut Havza'daki termal hamamın havuzunun dibine gömmüş olmasın! Definecilere duyurulur!"


Mustafa Kemal Atatürk Anadolu'ya giderken kendisine ancak 1000 lira verenler, Mustafa Kemal Atatürk'ü yok edip Milli harekete son vermek için kurmuş oldukları Kuvayı İnzibatiye'ye tamı tamına 1.250.850 lira tahsisat ayırmışlardır.


[1] Sinan Meydan , Cumhuriyet Tarihi Yalanları

[2] Kansu , Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber

[3] Cevat Dursunoğlu , Milli Mücadelede Erzurum

[4] Doğan Avcıoğlu , Türkiye'nin Düzeni

[5] Kazım Karabekir , İstiklal Harbimiz



Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Sponsor