Sabiha Gökçen Ermeni mi?

 Sabiha Gökçen Aslen Ermeni mi?


İddianın sahibi Agos Gazetesi’dir. 29.1.2004 yılında Hripsime Gazelyan, Diran Lokmagözyan’a röportaj verdi. Röportajda Sabiha Gökçen’in kendi teyzesi olduğunu iddia etmekle kalmıyor, aile isimlerini de tek tek sayıyordu. O dönem bu konu geniş bir yankı buldu. Hâlâ Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu iddiası ağızlarda dolaşmaktadır.


Hripsime Gazelyan: “Sabiha Gökçen teyzemdir. Biz aslen Antepliyiz. Kökümüz Sebilciyan ailesidir. Ailenin annesi Maryam Sebilciyan’dı, babası ise Nerses Sebilciyan. Nerses 1915’teki olaylar sırasında öldü. Maryam ile Nerses’in, ikisi kız, yedi çocukları oldu. Kızlardan biri Diruhi benim annemdi, diğeri de Hatun’du. İşte Hatun, Sabiha Gökçen’in ta kendisidir, yani benim teyzemdir. Erkek kardeşlerin yani dayılarımın adları ise Sarkis, Boğos, Haçik ve Hovhannes Sebilciyan’dır.” demişti. İlgili gazete kupürleri için bakınız;





Bu iddia farklı yazılarda da konuşulmuştur. Bakınız; [1] [2]


https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/taha-akyol/sabiha-gokcen-tartismasi-328156?sessionid=2

https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/sabiha-gokcen-tartismasinda-kim-ne-yazdi-38574175

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/perihan-magden/sabiha-gokcen-gunahi-828288/

Ermeni iddiasını, ilk uçuş tarihi çürüttü

Hazırladığı belgesel için 3 yıldır Sabiha Gökçenin hayatını araştıran yapımcı Gülşah Çeliker, “Ermeni” iddialarını tarihi verilerle yalanladı: “Gökçen, 5-6 yaşında evlat edinilmiş olsaydı, 1935teki ilk uçuşunda 15 yaşında olması gerekirdi ama o tarihte 22 yaşındaydı…”

Dünyanın ilk kadın savaş pilotu ünvanına sahip, Atatürkün manevi kızı Sabiha Gökçenin Ermeni olduğu iddialarına bir tepki de, 22 Mart 2004te TRT’de gösterilecek “Sabiha Gökçen Türk Kızı, Gök Kızı, Atatürk Kızı” adlı belgeseli hazırlayan yapımcı Gülşah Çelikerden geldi. Çeliker, “Üç yıl boyunca yaptığım araştırma sırasında, Gökçenin Ermeni olduğuna dair hiçbir bulguya rastlamadım” dedi. İddianın yer aldığı haberde birçok hata olduğunu anlatan Çeliker, “Gökçen iddia edildiği gibi 5-6 yaşında evlat edinilseydi, 1935te uçtuğu zaman 15 yaşında olması gerekirdi. Oysa 1935te 22 yaşındaydı” diye konuştu. Sabiha Gökçenin yazar Oktay Verel tarafından kaleme alınan ve Türk Hava Kurumu tarafından kitaplaştırılan anılarında ailesi hakkında geniş bilgi verildiğini, Edirne Deftardarı babası Hafız İzzet Beyin Jön Türk olduğu gerekçesiyle Bursaya sürüldüğünü belirten Çeliker sözlerini şöyle sürdürdü:”Babasının ilk evliliğinden Şefik ve Nazime adlı iki çocuğu vardır. Annesi Hayriye Hanımın da ilk evliliğinden Neşet ve Nafia adlı iki çocukları bulunmaktadır. Babasıyla annesi evlenir. İlk çocuklarının adını Saime koyarlar. Bu arada annesinin oğlu Neşetin de Mukaddes adında bir çocuğu dünyaya gelmiştir. Torun sahibi annesi Sabiha Gökçene hamile kalır. Onu istemez ama düşürmeyi başaramaz. 22 Mart 1913te Sabiha Gökçen dünyaya gelir.” Babası Bursaya sürüldü Çeliker, Gökçenin Atatürkle tanışmasını da şöyle aktardı: “1925te bir yurt gezisine çıkan Atatürk, Bursada bir hafta kalacaktır. Gökçenin yanında kaldığı abisi Neşet de, Atatürkün kalacağı köşke koruma olarak girer. Atatürk köşkte olduğu bir sırada Gökçen tüm korumaları atlatarak Atatürke ulaşır. Atatürk kızın bu cesareti karşısında onun kim olduğunu öğrenmek ister ve yanına çağırır. Konuşurlar ve Atatürk, Sabihayı evlat edinmek istediğini söyler. Abisi Neşeti çağırır. Abi de buna izin verir.” 1925te evlat edindi İddia, Genelkurmay ve THKyı kızdırdı Genelkurmay Başkanlığı, Sabiha Gökçenin, Atatürkün Türk kadınının Türk toplumu içinde bulunmasını istediği yeri gösteren bir sembol olduğunu belirterek, böyle bir sembolü tartışmaya açmanın milli bütünlüğe ve toplumsal barışa katkısı bulunmayacağını ifade etti. Konuyla ilgili açıklamada, “Bir iddiayı, milli duygu ve değerleri de kötüye kullanarak yayımlamanın habercilik olarak nitelendirilmesini kabul edilemez. Son zamanlarda Türk medyasının bir bölümünde sağlıksız, tehlikeli düşüncelere sorumsuzca yer verildiği kaygıyla izlenmektedir” ifadeleri kullanıldı. Türk Hava Kurumu (THK) Genel Sekreteri emekli Hava Pilot Tuğgeneral Ahmet Ergönen imzasıyla THK adına yapılan açıklamada da şöyle denildi: “Gökçen hakkındaki bu iddia, önceden bilindiği halde neden sağlığında ortaya atılmamış, ona neden cevap hakkı tanınmamıştır? Bu durum, işin planlı olduğunu göstermektedir.” Açıklamada, Gökçenin anılarının yer aldığı kitap ve nüfus kütüğü araştırmalarından elde edilen bilgi ve belgelerin de medya kuruluşlarına gönderileceği vurgulandı. Planlı bir çalışma. Ailesini biliyorum, iddiaların aslı yok. Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepe, dün eşi Öke Adatepe ve Gökçeni yakından tanıyan gazeteci yazar Orhan Karaveliyle basın toplantısı düzenledi. Adatepe, “Çok sevdiğim ablam büyük haksızlığa uğradığı için basın açıklaması yapmak istedim. Gökçen, ilk eşimden dolayı, çocuklarımın akrabasıdır. Tüm ailesini biliyorum. İddiaların aslı yok” dedi. “Atatürkün ismini şerefiyle taşıyan muhterem bir insana böyle iftiralar atılması beni üzdü” diyen Adatepe, Gökçenin ailesinden yaşayan kimse kalmadığı için yasal yollara başvurma hakkının da olmadığını söyledi. Orhan Karaveli de, “Gökçen Ermeni, Rum, Musevi veya İtalyan olabilirdi. Bunlara karşı değiliz ama böyle bir şey yok” diye konuştu.

Aynı röportajda Ülkü Adatepe ve eşine yakın olan Orhan Karaveli soy bilgisini ayrıntılı bir şekilde paylaştı. Okuyalım;

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/iste-soyagaci-38572050

Maliye eski bakanı Vural Arıkan’ın eşi Nevin Arıkan babası ile Sabiha Gökçen’in kardeş torunu olduklarını iddia etti. Okuyalım;


BABAMLA KARDEŞ TORUNU


Nevin Arıkan anlatıyor: ‘‘Sabiha Gökçen ile babam Veteriner Albay Ali Doğançay kardeş torunlarıdır. Biz Boşnak’ız, Ermeni değiliz. Ermeniler de değerli vatandaşlarımız ama Ermeni komşumuz bile olmamış. Gökçen küçükken annesi babası ölmüş. Ablaları Nafia ve Saime ile birlikte üvey ağabeyi tüccar Hafız Bey’in yanında büyümüş. Atatürk, bir Bursa ziyaretinde köşkte Sabiha’yı görmüş. Bir kaç soru sorduktan sonra onu yanına almış. Diğer akrabalarını sormuş, o zaman binbaşı olan babamı söylemişler. Ankara’da babamla görüştükten sonra Sabiha’yı yanına alıp büyütmüş. Nüfus kaydında babası olarak geçen Hafız Mustafa İzzet’in kim olduğunu bilmiyorum. Ben ağabeyi Hafız Bey’den sonra yaşananları biliyorum.’’


BURSA’DA DOĞDU


Sabiha Gökçen’in evlatlığı Sahiha Özogan anlatıyor: ‘‘Ben 1936’nın onbirinci ayından beri kendisini tanırım. Annesi Saraybosnalı. Orada evlenmiş, bir oğlu, bir kızı olmuş. Eşi ölünce, akrabaları onu Bursa’ya getirmiş. Bursa’da eşi ölen ve kendisi gibi bir kız bir erkek çocuğu olan Mustafa Bey’le evlenmiş. Sabiha Gökçen ve ablası Saime Hanım bu evlilikten olmuşlar. Gökçen 1913’te doğmuş. Anne ve babaları ölünce iki kız kardeşe baba bir anne ayrı ağabeyleri subay Neşet Dikmen bakmaya başlamış. Bu sırada Bursa’yı ikinci kez ziyaret eden (1925) Atatürk, askerleri aşıp kendisine ulaşmaya çalışan Sabiha’yla konuşmuş. Sabiha, Atatürk’e yatılı okula gitmek istediğini söylemiş. Atatürk, Neşet Bey’e de danışarak, Sabiha’yı evlat edinmiş. Bunlar Sabiha Gökçen’in ‘‘Atatürk’le bir ömür böyle geçti’’ adlı kitabında da var.


Ermeni komşumuz bile olmamıştı

Özal döneminin Maliye Bakanı Vural Arıkan’ın eşi Nevin Arıkan, Sabiha Gökçen ile babasının kardeş torunları olduklarını söyledi. Nevin Arıkan, ‘‘Oturdukları mahallelerde Ermeni komşularının bile olmadığını söyledi. 

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/sabiha-gokcen-bosnakti-204415

Taha Akyol ise 2.3.2004 tarihli “Sabiha Gökçen Tartışması” adlı yazıyla son noktayı koydu. Yazısında nüfus kayıtlarının Gazelyan’ın iddiaları ile ters düştüğünü, babasının Hafız İzzet olarak kayıtlı olduğunu aksini söyleyen kimselerin iddiasını kanıtlamasını gerektiğini savundu. Okuyalım; 

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/taha-akyol/sabiha-gokcen-tartismasi-328156



Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Sponsor