ATATÜRK'ÜN ROLÜ SONRADAN BÜYÜTÜLDÜ İDDİASINA CEVAP
Çanakkale'Savaşının ayrıntılarına girmeden önce, Yalçın Küçük'ün, birtakım sağcı
yazarlarca da paylaşılan bir iddiasına yer vermek istiyorum. Y.Küçük kati bir
dille diyor ki:
"Kemal Paşa için parlak bir askeri geçmiş yaratmak için bulunabilen ve seçilen
tek yer Gelibolu oluyor... Yaptıklarından ötürü zamanında bir kahraman
sayılmıyor. Kahramanlığının ilanı fazlaca sonraki yıllara muadil düşüyor."87 (T.Ü.
Tezler 5, s.248) V.Vakkasoğlu da diyor ki: "[1919'da] Halk ve hatta münevver
zümre (aydınlar), M.Kemal Paşayı tanımamaktadır." (Son Bozgun, 3.C., s. 197
dipnot)
Ama tanıklar ve belgeler, tam tersini söylüyorlar:
D Esat Paşa: ^
"Bugün (11 Mayıs 1915) Enver Paşa, yaverleri ve erkan-ı harbi (kurEsat Paşa anılarında bu madalyaların verilmesini 27 Mayıs 1915'te kendisinin
önerdiğini yazmaktadır. (Hayat Mecmuası, rakam 29 71959) Kaynak taraması
yapmadığı anlaşılan Y.Küçük ise şu şekildeki yazıyor: "Gelibolu'da hiç bir komutana
'kahraman' denmez; nitekim madalyalar Sultan'a ve direnişi yöneten en üst düzey
komutanlara veriliyor." (T.Ü. Tezler 5, s.255) Y.Küçük'ün bu tür dayanaksız
yorumlarına ve gerçeğe aykırı iddialarına daha fazlaca şahit olacağız.
85) İ.Görgülü, On Yıllık Harbin Kadrosu, s.93.
86) Yanya Savunması ve Esat Paşa, s. 102.
87) Y.Küçük kitabının bir başka sayfasında da şu şekildeki yazıyor: "Kemal'in
Anafartalar Kahramanlığı, ilk kez, istekli ve genç bir gazeteci-yazar olan Ruşen
Eşref tarafınca, 1918 yılı Mart ayında ortaya atılıyor. 1919 yılı yaz
ortalarına gelindiği zamanda bile, kahraman susuzluğu yaşayan ülkede, bunun
fazla tutmadığı anlaşılıyor." (s.398)
112
mayları) ile karargâhıma geldi. 19.Tümen Kumandanı M.Kemal Beyin karargâhı hâlâ
Kemalyeri'ndeydi.88 Oraya gittik. Enver Paşa, M.Kemal Beyi bağrına bastı ve bugüne
kadar göstermiş olduğu kahramanlıklardan ötürü takdirlerini bildirdi..."89
(Esat Paşanın Anıları, s.83)
a Vecihi Timuroğlu:
"M.Emin Yurdakul'un 1915 Eylülünde Tan Sesleri' diye bir şiir kitabı
yayımlanmıştır. Bu kitapta 'Ordunun Destanı' isminde uzun bir manzume yer
almaktadır. 15 Eylül 1915 tarihini taşıyan bu manzumenin ilk dörtlüğünde
M.Kemal'den laf edilir. Sanıyorum Türk şiirine M.Kemal ismi bu şiirle
girmiştir."90 (Aktaran Oktay Akbal, 28.3.1992, Milliyet gazetesi)
D Ali Fuat Türkgeldi:
"Anafarta hücumu, Gazi hazretlerinin himmet-i mahsusaları ile def olundu ve
kendisi Anafartalar Kahramanı unvanını ihraz eyledi (kazandı)." (Görüp
işittiklerim, s. 118)
D Eski Sultan Abdülhamit:
"Hayatımın en karanlık günlerini bu devrede yaşadım. Gazeteler, Çanakkale'de
düşmanın durdurulduğunu, büyük zayiata uğratıldığını yazıyorlardı. Ben bir türlü
bu haberlere inanamıyordum. Fakat İngiliz ve Fransız donanmasının Çanakkale
Boğazı'nı zorladığı ve giremediği bir hakikatti. Çıkartma oluşturmaya muvaffak olmuş
fakat ordumuzun karşısında mıhlanıp kalmıştı. Her araç ile cepheden haber almaya
çalışıyordum. Muhafız Kumandanı Asım Beyi sık sık Saraya göndererek sahih
(doğru) bilgi almak çırpmıyordum. İşte bu sırada, Rabbime şükürler olsun ki,
ummaya bile cesaret edemediğim zafer haberi ulaştı... Bu büyük zaferi, M.Kemal
Bey isminde bir miralay (albay) kazanmış.
Allah, devletime hizmeti geçenlerden razı olsun! (Sultan Abdülhamit'in Hatıra
Defteri, s. 158)
D Lütfi Simavi:91
"Bu gezide, o sırada İstanbul'da bulunan Çanakkale kahramanlarından M.Kemal Paşa
ile Miralay Naci Bey (Eldeniz) de bulunmaktaydı... M.Kemal Paşayı ilk kez
olarak, 1917 yılı Aralık ayında, Sirkeci garında, o vakitki
89) Söz mevzusu yere bu ismi 3. Kolordu Kurmay Başkanı Fahrettin Bey (Altay)
vermiştir (F.Altay, On Yıl Savaş, s.93); Esat Paşa da anılarında şu şekildeki diyor:
"Bu zamanı adın günlük direktifle yapılmasını ve haritalara kaydını emrettim." (Esat
Paşanın Hatıraları, Hayat Mecmuası, rakam 30,1959)
Esat Paşa, 1936'da, gazeteci Selahattin Güngör'le yapmış olduğu upuzun konuşmanın bir
yerinde, şu şekildeki diyor: "Hayatımın son yıllarında duyduğum en büyük zevk,
memleketi kurtaran o harikulade şahsiyetle bir vakit tabanca arkadaşlığı yapmış
bulunmamdır." (S.Güngör, Kumandanlarımızın Harp Hatıraları, s.34)
"Ey bugüne tanık olan sarp hisarlar / Ey kahraman Mehmet Çavuş siperleri / Ey
Mustafa Ke-maller'in aziz yeri / Ey toprağı kanlı dağlar, yanık yerler." Lütfi
Simavi'nin anıları ilk kez 1924'te yayımlanmıştır.
113
Veliaht Vahidettin Efendinin bununla beraber Almanya'ya gideceğimiz gün gördüm.
Trene bineceğimiz sırada, orada bulunan bir zat, Tanışmıyor musunuz?' diye
sorarak bizi birbirimize takdim etti. Çanakkale'deki övünç ve gurur verici
hizmetleriyle, hepimiz şeklinde ben de kendisini gıyaben tanıyordum; ama şahsen
görüşmemiştik. Hizmetlerinden ve başarılarından ötürü kendisini orada tebrik
ettim. Tanışmaktan duyduğum onur ve iftihar duygularımı bildirdim." (Osmanlı
Sarayının Son Günleri, s.356, 381)
n İsmail Hakkı Okday (Vahidettin'in damadı):
"Vahideddin Efendi bu seyahate çıkarken, kendisine refakat etmek üzere, o vakit
"Anafartalar Kahramanı" diye anılan M.Kemal Paşayı da yanına almıştı."
(Yanya'dan Ankara'ya, s.329)
n R. Eşref Onaydın:
"Ben, Kanije müdafii Tiryaki Hasan Paşa ile ya da Plevne aslanı Gazi Osman Paşa
ile görüşmek mukadder olsaydı, bugünkü muhavereden (konuşmadan) daha çok mı
bir coşku duyacaktım? Memleketin en tehlikeli zamanlarında, can verircesine
görev başına atılan bu kahramanın elini sıktım. İçimde ona karşı derin bir
hürmet, bir İstanbul evladı ruhu ile derin bir şükran olduğu şekilde yanından
ayrıldım. 28 Mart 1918. (Anafartalar Kumandanı ^Jvl.Kemal ile Mülakat, s.48, 91,
Hamit Matbaası, istanbul, 1930; bu mülakat öncelikle 1918 senesinde Yeni
Mecmua'nın Çanakkale hususi sayısında yayımlanmıştır.)92
ü Rıza Tevfik:
"Aşiyan'da Tevfik Fikret'e meydana getirilen ilk anma töreni için... geldiği vakit
kendisini kapıda karşılamış ve ihtifale başlamadan evvel, orada bulunanlara ve
T.Fikret'in eşine, 'Anafartalar kahramanı ünlü Miralay M.Kemal Beyefendi' diye
takdim etmiştim." (19.8.1918, Biraz da Ben Konuşayım, s.49)
D M.Z. (M.Zekeriya Serte!):
"Osmanlı tarihinin en şerefli bir sayfasını işgal edeceğine kuşku olmayan
Çanakkale başarısı, orada çarpışan Türklük ruhunu, Türklük fedakârlığını ispat
etmiş olduğu şeklinde bir de M.Kemal şeklinde büyük bir kahramana malik olduğumuzu gösterdi.
Tarih Çanakkale olayını kaydederken asla şüphesiz M.Kemal ve Cevat Paşaların
isimlerini de altın harflerle yazacaktır... Büyüklerini tanımak mecburiyetinde
olan gençlik, Mustafa Kemal ismini da belleklerine eklemeli ve
kurtarıcılarımızdan birinin de o bulunduğunu unutmamalı." (20 Mart 1919, Büyük
Mecmua, 3. Sayı, aktaran M.Kaplan, Devrin Yazarları, 1.C., s.84)
D Kont Sforza.-
"M.Kemal'in ünü halk içinde yaygındı." (1919, Jeschke, İngiliz Belgelen,
s.101)
Tarih ve Toplum dergisinin 16. sayısında (1985), Yeni Mecmua'nın bu hususi sayısı
ile alakalı geniş malumat var. (s.62-65)
D Amiral Cartorpe'tan Lord Curzon'a:
" Çanakkale Savaşı'nda ün yapmış bulunan M.Kemal Paşa..." (23 Haziran 1919,
B.N.Şimşır, İngiliz Belgelerinde Atatürk, 1.C., s.XXVI)
a Amiral Webb'ten Sir R.Graham'a:
"Çanakkale Savaşı'nda bir fazlaca ün icra eden M.Kemal, Sadrazam tarafınca Samsun'a
müfettiş olarak gönderildi." (28 Haziran 1919, E.Ulubelen, s.192, belge sayısı
433)
G Albayrak gazetesi (Erzurum):
"Anafartalar'da ulusal şerefi, tarihin bugünkü nesilden beklemekte olduğu kutsal
rolü yükselten ve yücelten bu saygıdeğer komutanı, bugün de Milli Mücadele'nin
başlangıcında görmek, sevinçli bir görüntüdür." (14 Temmuz 1919, C.Dursunğlu, Milli
Mücadele'de Erzurum, s.94)
Q L'İllustration dergisi:
"Kararlı, sert fakat inanç etmiş olan M.Kemal Paşa, dünyaya baş kaldırmıştır.
Meslekten askerdir. Çanakkale'de, İngilizler karşısında kazanılmış olduğu büyük zafer,
anılmaya değer." (26 Şubat 1921/4069. rakam, aktaran (.Bardakçı, Taş-han'dan
Kadifekale'ye, s. 168-170) a Tevhid-i Efkâr gazetesi:
"Çanakkale'de iki kez İstanbul'u kurtarmış olan M.Kemal Paşa, bu kez da vatanı
kurtaracaktır." (31 Ağustos 1921, KS Günlüğü, 4.C., s.21)
D Arnold J.Toynbee:
" M.Kemal, Çanakkale muharebelerinde Anafartalar'da, İngiliz kuvvetlerini
durdurduğu vakit, hem Türkiye'de, hem Almanya'da bir kahraman olarak
tanınmıştı." (Turkey/Türkiye, s.98; kitabın orijinali 1926'da yayımlanmıştır)
Oysa Y.Küçük, mırıl mırıl ne masallar anlatıyordu: "Ortaya çıkardığım bulguların
şaşırtıcı bulunduğunu biliyorum! (T.Ü. Tezler 5, s.9) Doğru ve ilmi tarihin,
benim işaret ettiğim doğrultuda yazılacağından şüphe duymuyorum! (s.41) Benim
geliştirdiğim tezlerden birisi, Amasya yi buluncaya kadar M. Kemal'in
hiç bir planda mühim olmadığıdır, (s.353) M.Kemal, parlak subaylar için
bir model olmaktan uzak düşüyor." (s.366) Şimdi ne diyeceğini merak etmez
misiniz?
(Vahdettin, M. Kemal Ve Milli Mücadele - Turgut Özakman alıntılanan kısımlar sayfasıyla yukarıda verilmiştir!)