Kuvayı Milliye komutanları içinde tek sakallı Paşa olduğu için "Sakallı Nurettin Paşa" diye bilindi. Nurettin Paşa’nın inancı fazlaca kuvvetliydi.
Haziran 1920’de İngilizler ile Anadolu’daki millileri uzlaştırmak amacıyla milli güçlere katıldı.
Ankara’nın; hilafet ve saltanat makamı, Bolşeviklik ve İngilizlere bakışı ile alakalı görüşlerini öğrendikten sonrasında Kuvayı Milliye’ye katılacağını söyledi.
Doyurucu yanıtlar almasa da Ankara’da kaldı. Konya Valisi ve Konya yöresi komutanı unvanıyla görevlendirildi.
Bir talebi vardı: Hükümet mühim kararlardan ilkin kendisinin fikir ve onayını almalıydı.
Mustafa Kemal görevi geri aldı.
Sakallı Nurettin Taşköprü'de damadının evine yerleşti. Sakallı Nurettin Paşa zaman içinde Ankara hükümetinin ve meclisin kuvvetini/gücünü anladı. Yine vazife istedi; Aralık 1920’de Merkez Komutanlığı’na atandı ve sonrasında Koçkiri İsyanı’nı bastırdı.
Sonuç ise Büyük Millet Meclisi gizli saklı oturumda birtakım milletvekilleri Nurettin Paşa’nın Koçkiri isyanını bastırma yöntemini eleştirdi. Keyfi hareket ettiğini ve illegal eylemlerde olduğunu bildirerek, Meclis adına bölgeye teftiş kurulu gönderilmesini istedi.
Mecliste komisyon kuruldu.
Araştırma komisyonu Nurettin Paşa’yı suçlu buldu. Paşa, Merkez Komutanlığı’ndan alındı. Divan-ı Harbe verilmek suretiyle Ankara’ya getirildiğinde devreye Mustafa Kemal ve Refet Paşa girdi.
Biliyorlardı Nurettin Paşa’nın kıyıcı olduğunu; fakat diğer tarafta savaşacak komutan rakamları fazlaca azdı.
Mustafa Kemal sonrasında Nutuk’ta özeleştirisini yaptı: “Nurettin Paşa, büyük zaferin şerefine en az iştirake hakkı olanlardan biridir.”
Nurettin Paşa kendine özgü biriydi.
Kurtuluş Savaşı döneminde “sicili” pek parlak değildi. Gazeteci Ali Kemal’in 6 Kasım 1922’de linç edilerek öldürülmesini de Nurettin Paşa planladı.
1923 seçimlerinde Bursa’dan bağımsız mebus oldu. Seçim için bastırdığı 19 sayfalık broşürde, Hz. Muhammed’in soyundan geldiğini iddia etti.
Mustafa Kemal Nutuk’ta Nurettin Paşa’dan fazlaca bahsetti:
“(Broşürdeki) Hal tercümesinin son sayfasından da bir cümle alarak bu hikayeye son verelim: Nurettin Paşa, ‘Irak Cephesi’nde iken yerli halk tarafınca kendisine verilmiş bulunan, Peygamber Hazretleri’nin Kerbela’da yatan torunu İmam Hüseyin Hazretleri’nin kutsal kılıcını taşımakla onur duymaktadır.’
Atatürk'ümüz, gelecek nesillere örnek olsun diye; broşürde halkı aldatmaya yönelik her cümlenin, her sözcüğüncevabını Nutuk'ta bütün ayrıntılarıyla bıkmadan verir.
Bu asılsız yalan dolu seçim broşüründe Nurettin Paşa daha da ileri giderek; kendisinin Peygamber soyundan geldiğini anlatmaya çalışır.
Efendiler bu ne laftır!
Kerbela, Peygamberin torunu, imam, kutsal kılıç, onur hissetmek şeklinde bilgisiz takımının hoşuna gidecek sözlerle milleti kandırma politikasını benimseyenler artık insaf etsinler.” (Soner Yalçın'dan alıntılar bulunmaktadır)
Sakallı Nurettin Paşa, Bursa’daki seçim çalışmalarında "şeriatı geri getireceğim" "yunanlıları ben denize döktüm""izmir'i aslen ben kurtardım" diyerek mebus seçildi.
Ayrıyetten Sakallı Nurettin Paşa'nın damadı General Abdullah Alpdoğan 1936 Dersim Harekatı’nı yöneten komutandı. [Nutukta Nureddin paşa hakkında çok çok daha detaylı bilgiler mevcuttur]
