ATATÜRK'ÜN TATİLİ CUMADAN PAZARA ALMASININ NEDENİ İSLAM KARŞITLIĞI İDDİASINA CEVAP VE TÜRKÇE EZAN HAKKINDA

ATATÜRK'ÜN TATİLİ CUMADAN PAZARA ALMASININ NEDENİ İSLAM KARŞITLIĞI İDDİASINA  CEVAP

Mustafa Kemal Atatürk'ün Tatili Cumadan Pazara almasının sebebi islam karşıtlığıdır iddiasına CEVAP

Öncelikle Ku'an-ı Kerim'de yada sağlam hadislerde Müslümanlar için dinlence gününün cuma olduğu belirtilmemiştir. Asr-ı mutluluk'te ve dört halife döneminde de cumanın resmi dinlence olduğuna yönelik hiç bir kayıt yoktur. Emeviler döneminde ancak mahkemeler, Abbasiler döneminde ise resmi daireler cuma günleri dinlence edilmiştir. Hanefi Mezhebi'nin kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife döneminde (ö.767) mahkemeler ve okullar cumartesi günleri dinlence edilmiştir.

Osmanlı'da Hafta Tatili

Osmanlı Devleti'nde başlarda hafta tatili yoktur. Diğer İslam Devletlerinde olduğu şeklinde Osmanlı'da da namaz vaktinde kısa bir müddet işe ara verme haricinde cuma günleri hafta tatili değildir. Osmanlı'da 1820'lerde dinlence günleri pazartesi ve perşembe iken, 1830'larda pazar gününe alınmıştır. Osmanlı'da farklı zamanlarda zaman zaman pazartesi, zaman zaman perşembe ve salı, zaman zaman de cuma günlerinde dinlence yapıldığı anlaşılmaktadır.

Sadrazam İzzet Mehmed Paşa, işlerin yoğunluğunu ileri sürerek 1774'te hafta tatiline son vermiştir. II.Mahmud döneminde hafta tatili uygulaması yine başlatılmıştır. Bazı dairelerde pazar ve pazartesi, birtakım dairelerde perşembe dinlence duyuru edilmiştir. Fakat iki gün çalışılmasının işleri aksatması yüzünden haftada bir gün, ancak pazar günleri dinlence duyuru edilmiştir. Mısır meselesi yüzünden hafta tatiline son verilmiş, bu meselenin çözümünden sonrasında Osmanlı'da yine pazar günleri dinlence yapılmıştır. 1839'da Tanzimat'ın ilanından sonrasında yalnızca perşembe günleri dinlence edilmiştir. Fatih Sultann Mehmet döneminden itibaren Medreseler de salı günleri dinlence edilmiştir. 17 Ocak 1842'de Müslüman memurlar için hafta tatili perşembeden cumaya alınmıştır. Bu arada Hristiyan memurlar paar günü, Museviler ise cumartesi günü dinlence yapmıştır.

Böylece Osmanlı'da 19. yüzyılda haftada üç dinlence günü ortaya çıkmıştır.

19. yüzyılda her bakımdan dışa bağımlı hale gelen; kapitülasyonlar, dış borçlar ve Duyunu Umumiye kıskacında adeta Batı'nın yarı sömürgesi olan Osmanlı, Hristiyan ve Musevilerin de cuma günleri dinlence yapmalarını sağlayacak, böylece iş enerjisini artıracak bir kanuni düzenlemeye gidememiştir.

Cumhuriyet'te Hafta Tatili

Bağımlı Osmanlı'nın yapamadığını bağımsız Cumhuriyet yapmıştır. 1923'te İzmir İktisat Kongresi'nde hangi dinden olursa olsun tüm Türk vatandaşlarının cuma günü dinlence yapmasına karar verilmiştir. 2 Ocak 1924 tarih ve 394 sayılı 14 maddelik Hafta Tatili Kanunu ile Müslim-gayrimüslim bütün Türk vatandaşları için hafta tatili cumaya alınmıştır.

Cevdet Küçük'ten okuyalım:

"Türk islam tarihinde ilk kez cuma gününü tüm müslüman ve gayrimüslimlerin uyacakları genel hafta tatili olarak karar veren bu kanını basın müspet karşladı. Halk tarafınca da büyük sevinçle karşılanan kanunun genel anlamda ekonomik zorunluluktan doğan olmakla beraber toplumsal içinde ne olduğu daha ağır basıyordu. Milliyet, din, hakkaniyet ve politika mevzuları kanunun kabülünde mühim rol oynamıştır. Emperyalizme karşı ulusal bir savaşım vermiş olan TBMM, cuma gününün hafta tatili yapılmasını adeta bağımsızlığınının bir ispatı benzer biçimde değerlendirmiş, özellikle cuma günü üstünde ısrar edilmesinde, hakim unsurların Müslüman olması gerekçe olarak ileri sürülmüştür."

Hafta tatili 1935'te pazara alınmıştır. Kanun teklifinin gerekçesinde pazarın internasyonal dinlence günü olduğu, bu dinlence gününden ayrılmakla ülkenin ekonomik açıdan büyük kayıplara uğramış olduğu ileri sürülmüştür. M eclis'te meydana getirilen görüşmelerde hafta tatilinin cumadan pazara alınmasının dinsel açıdan hiç bir sakıncasının olmadığına vurgu yapılmıştır. Konuşmacılar, İslamiyet'te cuma gününün namaz saati hariç dinlence olmadığını, ek olarak Cumhuiryet'le beraber Avrupalı devletler arasına girildiğini, bu devletlerin kabul etmiş olduğu pazar gününün dinlence ypaılmasının mecbur bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Örneğin Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, kanunun tamamen siyasal ve sosyal bulunduğunu, din ile hiç bir ilgisinin olmadığını belirtmiştir.

7 Mayıs 1935 tarih ve 2739 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun'a gore hafta tatili cumartesi saat 13.00'da başlayıp Pazar günü gece 24.00'da bitecektir.

Hafta tatilinin cumadan pazara alınmasının dini bakımdan doğru olmadığını ileri sürenlere basında yanıt veirlmiştir. Örneğin, Kurun gazetesinde 2 Haziran 1935 tarihinde piyasaya sürülen imzasız bir makalede hafta tatilini dini açıdan yanlış bulanlar eleştirilerek İslamiyet'te cuma gününün dinlence olacağına dair b ir yargı bulunmadığı anlatım edilmiştir.

1935 tarihindeki Hafta Tatili Kanunu 1974'e kadar devam etmiştir. 1 Temmuz 1974 tarihindeki bir kararla cumartesi ve pazar günleri resmi dinlence olmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, modern ülkelerle siyasal, kültürel,ekonomik ilişkileri güçlendirmek istemiştir. Bu amaçla da takvimi, saati, ölçüleri/metrik sistemi ve hafta tatilini yerel,yöresel olmaktan çıkarıp internasyonal sisteme müsait hale getirmiştir. Böylece Müslüman Türkiye'nin her bakımdan modern dünyanın bir parçası olmasını amaçlamıştır.

Uygar dünyada dinlence pazar günleridir. Batı'da eskiden cumartesi günleri de yarım gün çalışılırdı. Bizde nasıl? Özetlersek; 19. Yüzyıldan itibaren Müslümanlar için perşembe yarım gün, cuma dinlence. Gayrimüslimler için cumartesi ve pazar dinlence... Dış dünyayla ilişkide bulunulabilecek ancak üç gün kalıyor. Ne yapılabilir bu kısa sürede? Mustafa Kemal Atatürk makul ve akla müsait olanı tercih etmiştir. Bu değişikliğin, geçmişin izlerini silmekle yada din düşmanlığıyla ilgisi yoktur. Tamamen ergonomik ihtiyaca müsait olarak yapılma akılcı ve milletin menfaatine müsait ir devrimdir. Aynı şeyi Ruslar ve Çinliler de yapmıştır. Çünkü onlar da dünyayay ahenk sağlamadan içe kapalı olarak gelişimin olası olmadığını görmüştür.

Aynı biçimde ölçülerin/metrik sistemin değiştirilmesi de modern dünyaya ayak uydurmak için atılmış bir adımdır. Mustafa Kemal Atatürk'ün ölçüleri değiştirdiği tarihte İngiltere hariç Avrupa'nın tüm bunlar metrik sisteme geçmiştir. Metrik sistemi değiştirerek hepimiz de -ingiltere hariç- Avrupa'ya adeta bir gecede ahenk sağlamayı başardık. Artık kaç ton satacaksın, kaç metre alacaksın, kaç kggram lazım bellidir. İhracat, ithalat mevzusunda teknik bir sorun kalmamıştır.

Alaturka saatin ndeğiştirilmesi de benzer bir zorunluluktan doğmuştur. (S. Meydan'dan bir bölümü alıntıdır)

Özetlersek:

1. Kuran'da cuma günlerinin dinlence olduğuna ait hiç bir ayet yoktur. Aksine,Kur'an'a gore cuma günleri namaz saati hariç dinlence değildir.

2. Asr-ı mutluluk ve Dört Halife döneminde de cuma günleri dinlence değildir.

3. İmam ı Azam Ebu hanife döneminde (8.yy) hafta tatili cumartesidir.

4. Osmanlı'da tam 543 sene süresince birkaç sene hariç cuma günleri dinlence olmamıştır.

5. Osmanlı'da 19. yüzyıla kadar Müslümanlar pazar,pazartesi, salı ve perşembe günleri dinlence yapmıştır.

6. Osmanlı'da II. Mahmud döneminde pazar günleri tatildir.

7. Osmanlı'da 1839 Tanzimat Fermanı'ndan itibaren hafta tatili perşembeye alınmıştr.

8. Osmanlı'da acak 1842'den itibaren müslümanlar için hafta tatili cumaya alınmıştır.

9. OsmanlI'da 19. yüzyılda Müslüman memurlar cuma, Hristiyan memurlar pazar, Musevi mmurlar cumartesi dinlence yapmıştır.

10. 2 Ocak 1924'te Müslim, gayrimüslim,dinsiz bütün Türk yurttaşlarının hafta tatili cumaya alınmıştır.

11. 7 Mayıs 1935'te hafta tatili bütün Türk vatandaşları için pazara alınmıştır. (Cumartesi'de yarım gün)

Demem şu ki "Hafta tatili neden cuma değil?" diye bir sual sorulacaksa bu sual Mustafa Kemal Atatürk'ten ilkin Hz. Muhammed'e , dört halifeye, İmam ı Azam Ebu Hanife'ye, Osmanlı'yı 1842'ye kadar tam 534 sene yöneten halife padişahlara sorulmalıdır?

Hafta tatilinin pazara katılımı üstünden Mustafa Kemal Atatürk'e ve cumhuriyete hücum eden yobazlar, Hanefi mezhebininin kurucusu İmam I Azam Ebu Hanife döneminde cumartesi ve Osmanlı'da uızunca bir devre Müslümanlar için pazar gününün hafta tatili bulunduğunun bilincinde değildirler.

İşin entresan yanı Türk İslam tarihinde, müslüm,gayrimüslim bütün yurttaşlar için cuma günününü hafta tatili yapani lk ve tek önder de Mustafa Kemal Atatürk'tür Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkin cumayı (1924), sonrasında pazarı (1935) hafta tatili yapmasının siyasal, kültürel ve ekonomik (ticari) sebepleri vardır. 1924'te hafta tatilininin hangi dinden olursa olsun bütün Türk vatandaşları için cumaya katılımı, yüzyıllardır Türkleri ve Müslümanları sömüren emperyalist Batı'ya bir meydan okumadır. Bağımsız TÜRKİYE CUMHURİYETİ, HRİSTİYAN VE MUSEVİ AZINLIKLARIN İSTEĞİNE GÖRE HAREKET EYMECEĞİNİ DOSTA DÜŞMANA GÖSTERMİŞTİR. ANCAK ÖZELLİKLE 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI, 1930'LARDAKİ DEVLETÇİ KALKINMA HAMLESİ, YİNE 1930'LARDAKİ KÜLTÜR UYGARLIK POLİTİKLARI VE GENEL OLARAK AVRUPA'YLA İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEK GİBİ EKONOMİK, SİYASİ VE KÜLTÜREL NEDENLERLE HAFTA TATİLİ PAZARA ALINMIŞTIR!

LAFIN KISASI HAFTA TATİLİNİ CUMAYANA ALAN DA ATATÜRK PAZARA ALAN DA ATATÜRK

KAYNAKÇA

1) KÜRŞAT DEMİRCİ, "HAFTA TATİLİ", TDV İSLAM ANSİKLOPEDİSİ, C. 15, S. 130

2) KÜÇÜK, AGM., S. 131.

3) AGM., S. 131.

4) AGM., S. 132

5) CELAL ŞENGÖR, DAHİ DİKTATÖR, İSTANBUL, 2015, S. 969.

6) AGE., S. 99.

7) SİNAN MEYDAN, PANZEHİR

ATATÜRK VE TÜRKÇE EZAN HAKKINDA

Atatürk hiçbir zaman ezanı yasaklamamıştır. Atatürk ezanı, (1923-1932 arasında 9 yıl Arapça, 1932'den itibaren ise halkın anlayacağı dilde Türkçe) okutmuştur.

Mesele aslında dinden çok dil meselesidir. Türkçe ezan sayesinde Atatürk, Türkçeyi en yükseğe minarelere çıkarmıştır. Türkçe ezan aynı zamanda Atatürk'ün dinde Türkçeleştirme hareketinin sesidir, sözüdür, sembolüdür, vitrinidir.

Türkçe ezan İslam dinine "Türk(çe)" sahip çıkmaktır. Sonuçta Allah Türkçe de bilir?!

Ayrıca Ebu  Hanife ve Hanefi mezhebine göre ezanın Araplçadan başka dillerde okunmasında bir sakınca yoktur.

Şunu UNUTMAYIN Kİ CAMİLERE ÇAN TAKIP EZANLARI YASAKLAYACAK OLAN İŞGALCİ YUNANLARDIR. ONLARI BU TOPRAKLARDAN KOVUP EZANLARIN SUSMASINI ENGELLEYEN İSE ATATÜRK'TÜR.

HADİ HER ŞEY YANLIŞ DİYELİM AYASOFYA'NIN KİLİSEDEN CAMİYE ÇEVRİLMESİ HARAM BİR KİLİSEYİ CAMİ YAPMAK E FATİH 1 HATA YAPTI DİYE NİÇİN TEK SEBEPTEN BÜYÜK SUÇLU OLSUN?

HA BU ARADA O ÇOK SEVMEDİĞİNİZ ATATÜRK SAYESİNDE ŞU ANDA AYASOFYA CAMİ HALİNDE KALDI!

İŞGALCİLER GELSEYDİ AYASOFYA'NIN CAMİ OLARAK KALACAĞINI MI ZANNEDİYORDUNUZ?

SİNAN MEYDAN


Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Sponsor