ATATÜRK'ÜN SOYADI KONUSUNDA UYDURMALARA CEVAP
1932 senesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün bir Türk Dil Kurultayı toplayacağı duyurulunca, sadece yurtiçindeki dil bilginleri değil yurtdışındaki Türkologlar ve Türkçe uzmanları da başvuruda bulunmuşlardı. Agop Martayan Dilaçar da başvuranlar arasındaydı. 26 Eylül 1932'de Dolmabahçe Sarayı'nda oluşturulan Birinci Türk Dil Kurultayı'nda tebliğ sunan Agop Martayan Dilaçar, 12 Eylül 1979'da ölümüne dek Türk Dil Kurumu üyeliğini sürdürecekti.Ocak-Şubat-Mart 1981 tarihindeki Süreç Dergisi'nin 5. sayısında Aytunç Altındal; “Agop Martayan Dilaçar, M. Kemal’e, “Türklerin Babası anlamında kullanılması kaydıyla Mustafa Kemal Atatürk adının verilmesini” öneren üç kişiden biri, hatta birincisi olarak tanınır.” diyordu. Agop Martayan Dilaçar'ın ölümünden iki sene sonra, kaynak göstermeksizin ortaya atılan bu iddia, 1994'te Dzadur Ağayan'ın "bizim ülkemizde Ermeniler" ve 1998’de Türkiye Ermenileri Cemaati'nce yayımlanan "75. Yılda Türkiye Ermenileri" kitaplarında da kaynak gösterilmeksizin yer alacak ve 26.09.2005 günlü Aksiyon Dergisi ile Esquire dergisinin Ekim 2006 sayısında yinelenecekti.
27.01.2012 günlü Hürriyet’te “Agop Martayan’ı Biliyor musunuz?” başlıklı yazısında Yalçın Bayer, Abdullah Bıçakçıgil'den aktararak: “Hani bizler Mustafa Kemal Paşa'ya ‘Mustafa Kemal Atatürk' diyoruz ya... İşte bu Agop Martayan, Mustafa Kemal Paşa'ya ‘Mustafa Kemal Atatürk' soyadını öneri eden adamdır. Agop Martayan, Mustafa Kemal Paşa'ya ‘Mustafa Kemal Atatürk' söylediği için bizler O'na Mustafa Kemal Atatürk diyoruz. (...) Soyadı Kanunu'nda Mustafa Kemal'e Mustafa Kemal Atatürk soyadını öneri eden de oydu.”diyordu.
AGOS gazetesinin 21.09.2012 günlü sayısında Levent Özata, “Cumhuriyet’in iyi evladı Hagop Martayan veya Dilaçar” başlıklı yazısında aynı iddiayı yinelemişti.
Yeni Söz gazetesi 25.01.2016 günü “Mustafa Kemal Atatürk Soyadının Mucidi Bir Ermeni mi?” başlığını atıyordu.
17.06.2016 günlü Aydınlık'ta Mustafa Kemal Atatürk ve Dilaçar” başlıklı yazıda Soner Polat, Prof. Dr. Öner Hortaçsu’nun "Hani bizler Mustafa Kemal Paşa'ya "Mustafa Kemal Atatürk" diyoruz ya... İşte bu Agop Martayan, Mustafa Kemal Paşa'ya "Mustafa Kemal Atatürk" soyadını öneri eden kişidir." laflarını aktarıyor; Yeni Akit gazetesi 10.01.2017 günlü sayısında “Agop Martayan Dilaçar, Mustafa Kemal'e Mustafa Kemal Atatürk soyadının verilmesi TBMM'ye öneri eden kişidir" diyordu.
1981'den bu yana 36 sene süresince sürdürülen bu propaganda, günümüzde web sitelerinde, facebook'ta, twitter'da "Mustafa Kemal Atatürk'ün İsim Babası Agop Martayan Dilaçar'dır", "Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın “Mustafa Kemal Atatürk” ismini almasını Türk milleti Agop Martayan’a borçludur." sloganlarıyla milyonlarca insana yayılmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk sözcüğü, Mustafa Kemal'in bu soyadını almasından ortalama iki ay ilkin ilk kere Saffet Bey'in bu radyo konuşmasında kullanılmıştı.
Oysa, Agop Martayan Dilaçar, sağlığında, kendisi bu şekilde bir iddiada bulunmadığı gibi, Mustafa Kemal'in soyadı olarak benimsediği Mustafa Kemal Atatürk sözcüğünün ilk hangi tarihte kim tarafınca kullanıldığı oldukca iyi malum bir konuydu. Şöyle ki:
1- Mustafa Kemal Atatürk'ün istemiyle 12.07.1932'de kurulan Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin Başkanı Saffet Arıkan'ın, Birinci Türk Dil Kurultayı'nın açıldığı 26.09.1932 günü, İstanbul radyosunda bir konferans yapmış; bu konuşmanın metni, ertesi gün Hakimiyeti Milliye gazetesinde yayımlanmıştı: "Hanımlar, Beyler. Bugün, büyük önderimiz ata türkün, budunumuza hediye etmiş olduğu bayramlardan birini yaşıyoruz: dil bayramını... Kutlu olsun yurttaşlar..."
İşte Mustafa Kemal Atatürk sözcüğü, Mustafa Kemal'in bu soyadını almasından ortalama iki ay ilkin ilk kere Saffet Bey'in bu radyo konuşmasında kullanılmıştı.
2- 26.11.1947'de ölen Saffet Arıkan'ın kardeşi, Baha Arıkan, Ulus gazetesinin 26.11.1949 günlü sayısında yayımlanan “Mustafa Kemal Atatürk'ün Soyadı ve Arıkan” başlıklı yazısında, şu şekildeki diyordu:
"Rahmetli ağabeyim Saffet Arıkan'ın ölümü üstünden bugün, iki sene geçmiş bulunuyor: (...) zannediyorsam 1335 senelerinde, Galatasaray Lisesinde iken Edebiyat Tarihi Hocam bulunan, merhum İbrahim Necmi Dilmen (...) bana; “Mustafa Kemal Atatürk, soyadını, ağabeyinin bir nutkunda ilk kere kullandığı Mustafa Kemal Atatürk kelimesini beğenerek almıştır." dedi. Bunun üstüne rahmetli ağabeyimden bu meseleyi sordum. (...) Kütüphanesinden, klişesini sunduğum müsveddeyi çıkardı. Müsvedde özen ile bir zarfa konulmuş, sarılmıştı. (...) Anlattı:
"Maarif Vekili olmadan evvel, 1934 senesi dil kongresinde, dil incelem cemiyeti başkanlığına getirildim. Kongreden bir süre sonra, 26 Eylül tarihi, dil bayramı idi. Bunun için bir söylev hazırlamam lâzım geliyordu. Bu söylev, müsveddede de görüldüğü gibi, "Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk Mustafa Kemal.." diye başlıyordu. (...) Mustafa Kemal Atatürk o tarihe kadar, soyadı kanunu çıkmış olduğu halde (...) hemen hemen soyadı almamıştı. Nutku kendisine gösterdim. Mustafa Kemal Atatürk kelimesini görünce üstünde durdu. Bir oldukca kereler bu kelimeyi yine etti. (Çok güzel bir buluş, sadece fazla iddialı) dedi. Ancak müsveddede tashihler yapmış olduğu halde, Mustafa Kemal Atatürk'e dokunmadı. Müsveddenin sonlarında, bir de Türk Atası diye bir bileşim kullanmıştım. Bunu daha çok iddialı bularak, Mustafa Kemal Atatürk tarzında tashih etmemi emretti. Başka bir şey söylemedi. Ben nutkumu verdikten (27.9.1934 Hakimiyeti Milliye No:4735) epey sonra, Gazi Mustafa Kemal, Atatürk'ü soyadı olarak aldı.”
Mustafa Kemal, kendi elyazısıyla düzeltiler yapmış olduğu bu metinde Saffet Arıkan'ın kullandığı "Atatürk" sözcüğünü beğenmiş; Saffet Arıkan bu metni radyoda okumuş, metin ertesi gün Hakimiyeti Milliye'de yayımlanmıştır.
Ben birincisinin daha güzel bulunduğunu sebepleriyle arza çalışmıştım. O vakit Arıkan'ca bulunmuş bulunduğunu hemen hemen bilmediğim bu şekillerden birincisinin kendilerince de müsait görüldüğünü bir süre sonra bunu kullanmış olmalarından anladım.
ATATÜRK sözünü Arıkan'ın bulduğunda şüphem kalmamıştı.(...)”
Yukarıda belgelerini ortaya koyduğumuz üzere, "Mustafa Kemal Atatürk" sözcüğü, ilk kere Saffet Arıkan'ın 26.09.1934 günü İstanbul Radyosu'nda yapacağı konferans metninde yer almış; Mustafa Kemal, üstünde kendi elyazısıyla düzeltiler yapmış olduğu bu metinde Saffet Arıkan'ın kullandığı "Mustafa Kemal Atatürk" sözcüğünü beğenmiş; Saffet Arıkan bu metni radyoda okumuş; metin ertesi gün Hakimiyeti Milliye'de yayımlanmış ve Mustafa Kemal bundan iki ay kadar sonra "Mustafa Kemal Atatürk" sözcüğünü soyadı olarak almıştır.
Gerçek bu iken ve Agop Martayan Dilaçar sağlığında yayımladığı yazılarda “Mustafa Kemal Atatürk soyadını ben buldum” şeklinde bir iddiada bulunmamışken; onun 1979'da ölümünden iki sene sonra, hiçbir somut veriye dayanmaksızın "Mustafa Kemal Atatürk'ün İsim Babası Agop Martayan Dilaçar'dır"diyenler, bu yalanı 36 sene süresince yineleye yineleye, nihayetinde işi "Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın “Mustafa Kemal Atatürk” ismini almasını Türk milleti Agop Martayan’a borçludur." noktasına getirmişlerdir.
Oysa ulusumuzun Mustafa Kemal Atatürk'e, Kurtuluş Savaşı kahramanlarımıza, bizlere bu yurdu kanları canları pahasına hediye eden şehit ve gazilerimize, hiç olmazsa anılarını her türlü asılsız ve uydurmadan korumak şeklinde bir borcu vardır.
İşte biz, bu borcumuzu ödemeye çabalıyoruz.
Cengiz Özakıncı